Sunam Türküsü Hikayesi: Bir Aşkın Hüzünlü Şarkısı
Türk halk müziği, derin acılarla yoğrulmuş hikayeleri nesilden nesile aktaran bir kültür hazinesidir. Bu eserler arasında Sunam Türküsü hikayesi de bunu anlatmaktadır. Yaşanmış bir olaydan esinlenerek Anadolu’nun hüzünlü tarihine ışık tutan nadide türkülerden biridir. Sunam hikayesi ve türküsü, yalnızca bir aşk hikayesini değil, aynı zamanda şüphe, güven ve sonuçları hakkında derin dersler barındırır. Gelin, bu unutulmaz eserin ardındaki dramatik hikayeyi birlikte keşfedelim.
Sunam Türküsünün Hikayesi
Sunam Türküsü, Malatya yöresine ait bir eser olarak bilinir. Hikaye, bir aşkın hazin sonunu anlatır ve Anadolu’nun kültürel kodları içinde derin izler bırakır. Türkünün ana kahramanları, birbirine tutkulu bir şekilde bağlı olan Suna ve Fahri Bey’dir. Ancak, kıskançlık ve yanlış anlamalar, bu çiftin hayatında yıkıcı bir etki yaratmıştır.

Hamamda Başlayan Bir Hikaye
Suna Hanım, diğer köy kadınlarıyla birlikte bir gün hamama gider. Kadınların bir araya geldiği bu etkinlikler, sosyal hayatın önemli bir parçasıdır. Ancak o gün, Suna’nın sırtındaki doğuştan gelen bir ben, yakın arkadaşı Neriman Hanım’ın dikkatini çeker.
Neriman Hanım, bu detayı eve döndüğünde eşi Mustafa Bey ile paylaşır. Başta masum bir sohbet gibi başlayan bu konuşma, ilerleyen günlerde geri dönüşü olmayan olaylara yol açacaktır. Bir süre sonra, Fahri Bey ve Mustafa Bey bir kahvehanede tartışmaya başlar. Sıradan bir sohbet, tartışmaya döner.
Bu hararetli tartışma esnasında işler kızışarak küfürler ve tehditler havada uçmaya başlamıştır. Ardından Mustafa bey, Fahri Bey’e der ki; “Ben senin karının sırtındaki ben lekesini bile bilirim” diye çıkışmıştır. Bunun üzerinde Fahri bey duyduklarına inanamaz. Suna’nın böyle bir şey yapmayacağını bilir.
Fakat, kafasından bir türlü o sözler gitmemektedir. “Nasıl bilebilirdi benim eşimin sırtındaki ben lekesini?”
Suna Hanım, eşine sadık olduğunu defalarca dile getirse de Fahri Bey’in zihnindeki şüpheler dağılmaz. Bu durum, çiftin ilişkisini olumsuz etkiler ve Fahri Bey, Suna’ya karşı mesafeli ve soğuk davranmaya başlar.
Hüzünlü Bir Sona Doğru
Bu gerginlik, çiftin hayatında derin yaralar açar. Bir akşam yaşanan tartışmanın ardından Fahri Bey, evi terk eder. Sabah geri döndüğünde ise karşılaştığı manzara hayatını alt üst eder: Suna Hanım, kendini asmıştır. Yanında bıraktığı mektupta şunlar yazılıdır:
“Kusura bakma Beyim. Şüphelerinin nedenini uzun zamandır biliyordum. Adımı temize çıkarmanın başka bir yolunu bulamadım. Şunu unutma, ben seni asla aldatmadım.”
Bu trajik olayın ardından, Fahri Bey yaşadığı derin acıyla Suna Türküsünü yakar. Sunam türküsü hikayesi de buradan gelir.
Ayrıca Oku: Deniz Üstü Köpürür Hikayesi Nedir?

Uyan Sunam Türküsünün Sözleri
Bu türkü, yaşanan olayların yürek burkan izlerini taşıyan bir ağıt olarak günümüze ulaşmıştır. İşte türkünün duygu yüklü sözleri:
Uyan Sunam Uyan
Şafak söktü, yine Sunam uyanmaz
Hasret çeken gönül derde dayanmaz
Çağırırım Sunam, sesim duyulmaz
Uyan Sunam uyan, derin uykudan
Çektiğim gönül elinden
Usandım gurbet elinden
Hiç kimse bilmez halimden
Uyan Sunam, derin uykudan
Uyan Sunam Uyan
Sunam Türküsü Neden Bu Kadar Özel?
Bu türkünün hikayesi, yalnızca bir çiftin yaşadığı trajediyi değil, aynı zamanda Anadolu insanının duygularını ve değerlerini de yansıtır. Sunam Türküsünün öyküsü, güvenin ve sadakatin ilişkilerdeki önemini, yanlış anlaşılmaların ise ne denli yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne serer.
Halk arasında “Uyan Sunam Türküsü” olarak da bilinen bu eser, hem sözleri hem de hikayesiyle bir dönemin sosyal ve kültürel hayatını anlamamıza yardımcı olur. Ayrıca bu türkü, insanlara acılarını paylaşarak bir arada olmanın önemini hatırlatır.
Bu yazı tamamen güncellenmiştir.
Eğer bu tür hikayeler ilginizi çekiyorsa, Türküler ve Hikayeleri kategorisindeki diğer yazılarımızı inceleyebilirsiniz. Bu yazıyı beğendiyseniz, yorumlarınızı paylaşmayı unutmayın! 😊
ahhhhhhhhhh ne güzel bir hikaye ne güzel bir türküdür böyle. Çok acıklı ah o neriman ve mustafa. Sanki ne vardı da bir taraflarını kaldıracak ta gidip Suna’nın intihar etmesine sebep olaacak? Çok güzel yazı teşekkürler ama olaylar çok kötü.
Güzel yorumunuz için teşekkür ederiz. Aslında şu an bile günümüz de olaylar bu şekilde işliyor. İnsanların birbirlerine çok kolay bir şekilde iftira atması veya yanlış bir şey söylemesi artık nedense basit bir şeymiş gibi geliyor…
Çok haklı bir söylem. Uyan sunam hikayesinden de alıntılar yapmanız ayrı bi güzel
Acaba o neriman hanım denen ke*vaseye ne oldu. Özellikle o mustafa denen andavalın sonu ne oldu merak ediyorum. Sunam türküsünün öyküsü oldukça güzel ama bi o kadar da acı. Ben türkünün böyle bir geçmişe sahip böyle bi öyküsü olduğunu bilmiyordum.
Etkileyici bir hikaye gerçekten insan okurken hissediyor yaşıyor bu hikayeyi böylesine acıklı hikaye olduğunu bilmiyordum gerçekten
Hikaye gercekten dinlerken bile insanın tüyleri diken diken oluyor harika bir hikaye
Gerçekten çok güzel bir hikaye çok ama çok hoşuma gitti
Böyle ilginç türkü hikayesini dinlemek bilmek gerçekten benim ilgimi çekti farklı bir hikayesi var
Türkünün çok etkileyici bir hikayesi varmış, makale için teşekkürler
Soluksuz okudum gerçekten çok etkilendim böyle bir paylaşım yaptığınız için teşekkür ederim
Çok acıklı o neriman ve mustafa.öyküsü oldukça güzel ama bir o kadar da acı.türkünün böyle bir geçmişi olduğunu bilmiyordum güzel yazı ama olaylar kötü
Sunam hikayesi çok acı bir hikaye, bilirim bu türküyü hikâyesini bilmiyordum ama çok etkileyici hüzünlüydü sonu
ne güzel bir uyan sunam öyküsü böyle. ben zamamında annem tarafından dinlemiştim bunun hikayesini şimdi türküsünü açtım ve sözlerini araştırırken buraya rastladım, türkünün hikayesini de okuyayayım dedim. ne güzel bir hikayeymiş yine eskiye götürdü beni. Neyse ben bi tane yakmaya gidiyoruö