Perseverasyon: Anlamı, Türleri, Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri
Perseverasyon, psikiyatrik bozukluklarda sıklıkla karşılaşılan bir durum olup, genellikle afazi ile birlikte görülür. Afazi, beynin dil ve konuşma merkezlerinde meydana gelen hasar sonucu ortaya çıkan bir dil ve konuşma bozukluğudur. Perseverasyon ise, bir düşünce, davranış veya yanıtın, bağlamdan bağımsız olarak tekrarlanması veya sürdürülmesi durumudur. Bu durum, kişinin yeni uyaranlara veya görevlere adapte olmasını zorlaştırır.
Bu makalede, perseverasyonun ne olduğunu, hangi türleri olduğunu, nedenlerini, belirtilerini ve tedavi yöntemlerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Perseverasyonun psikiyatrik ve nörolojik yönlerini ele alarak, bu durumla başa çıkma stratejileri hakkında bilgi sunacağız.
Perseverasyon Nedir?

Perseverasyon, ilk olarak 1895 yılında Neisser tarafından tanımlanmıştır. Bu durum, bir yanıt veya davranışın, yeni bir yanıt verme gerekliliğine rağmen uygunsuz ve amaçsız bir şekilde yinelenmesi olarak tanımlanır. Perseverasyon, sadece daha önce kullanılan kelime veya davranışların tekrarı olmak zorunda değildir; hastanın kendi ürettiği yeni bir kelime veya davranış da perseverasyon olarak kabul edilebilir.
Perseverasyon, kişinin düşünce süreçlerinde ve davranışlarında esnek olmasını engelleyen bir durumdur. Bu durum, demans, epilepsi, şizofreni, afazi ve depresyon gibi çeşitli psikiyatrik bozukluklarda görülebilir. Bu nedenle, perseverasyonun nedenlerini ve türlerini anlamak, doğru teşhis ve tedavi için önemlidir.
- Demans: Bilişsel işlevlerde ilerleyici kayıp
- Epilepsi: Tekrarlayan nöbetlerle karakterize nörolojik bozukluk
- Şizofreni: Gerçeklikle bağlantının koptuğu psikotik bozukluk
- Afazi: Dil ve konuşma yeteneğinin kaybı
- Depresyon: Sürekli üzüntü ve ilgi kaybı
Perseverasyon, kişilerde günlük yaşam aktivitelerini olumsuz etkileyebilir ve sosyal ilişkilerde sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile bu durumun etkileri azaltılabilir.
Perseverasyon Türleri

Perseverasyon, farklı bilim insanları tarafından çeşitli şekillerde sınıflandırılmıştır. Ancak en yaygın kabul gören sınıflandırma, Sandson ve Albert (1984) tarafından yapılmıştır. Onlara göre, perseverasyonun üç ana türü bulunmaktadır:
-paragraf 40-50 kelime -paragraf 40 kelime
- Aralıklı Perseverasyon: Hastadan istenen bir davranış için önceki veya farklı bir yanıtın araya girerek, istenen davranışı engellemesi ve kişinin önceki yanıtını tekrar etmesidir.
- Sürekli Perseverasyon: Farklı bir yanıt veya uyaran araya girmeden, bir davranışın sürdürülmesi veya uzatılmasıdır.
- Ulamsal Perseverasyon: Bir birimin sunulmasından sonra, bir ulamın veya aynı çerçevedeki bir yanıtın sürdürülmesidir.
Bu türler, perseverasyonun farklı mekanizmalarla ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Örneğin, aralıklı perseverasyon genellikle bellek bozukluklarından kaynaklanırken, sürekli perseverasyon motor beceri yetersizlikleri ile ilişkilidir.
Perseverasyon Nedenleri
Perseverasyonun altında yatan nedenler karmaşıktır ve çeşitli faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkabilir. Bu nedenler arasında nörokimyasal dengesizlikler, beyin hasarları ve psikolojik faktörler yer almaktadır:
Perseverasyon oluşmasına yol açan bazı nedenler bulunmaktadır. Bu nedenler aşağıdaki gibidir:
- Asetilkolin (Acetylcholine) Düzeyinin Azalması: Merkezi sinir sisteminde yer alan bu kimyasal transmitterin düzeyindeki düşüş, perseverasyona yol açabilir.
- Nadiren Karşılaşılan Sözcükler: Kişinin nadiren karşılaştığı sözcükler, daha fazla perseverasyon yapmasına neden olabilir.
- Sesbilimsel ve Anlamsal Süreçler Arasındaki Bağlantıların Bozulması: Dil işleme süreçlerindeki kopukluklar, perseverasyona yol açabilir.
- Dikkat Bozukluğu: Dikkat eksikliği veya hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan kişilerde perseverasyon daha sık görülebilir.
- Bellek Bozukluğu: Bellek sorunları, bilgilerin hatırlanmasını ve işlenmesini zorlaştırarak perseverasyona neden olabilir.
- Bozulmuş Motor Örüntüleri: Motor becerilerdeki bozukluklar, tekrarlayıcı davranışlara yol açabilir.
Perseverasyonun nedenlerini anlamak, bu durumun tedavi edilmesi için önemlidir. Nedenlere yönelik tedavi yaklaşımları, semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir.
Perseverasyon Belirtileri Nelerdir?
Perseverasyonun belirtileri, kişinin düşünce ve davranışlarında tekrarlayıcı ve esnek olmayan örüntüler sergilemesiyle kendini gösterir. Bu belirtiler, kişinin günlük yaşamını ve sosyal etkileşimlerini olumsuz etkileyebilir.
Yaygın Olarak Görülen Belirtiler:
- Takılıp Kalma: Belli bir davranış, duygu veya tartışma konusuna takılıp kalma.
- Yineleme: Takıldığı belli bir davranış, hareket veya duyguyu yineleme.
- Konuyu Sürdürme: Farklı bir konu konuşulsa da, takıldığı tartışma konusunu sürdürme.
- Gereğinden Fazla Kelime Kullanma: Konuşurken gereğinden fazla kelime kullanma.
- Tekrar Etme Eğilimi: Diğer insanların söylediklerini tekrar etme eğilimi.
Bu belirtiler, perseverasyonun farklı türlerinde farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Örneğin, aralıklı perseverasyonda kişi, istenen yanıtı vermekte zorlanırken, sürekli perseverasyonda aynı yanıtı defalarca tekrar edebilir.
Perseverasyon Teşhisi Nasıl Konulur?
Perseverasyonun teşhisi, dikkat ve bellek testleri ile bir psikiyatri hekiminin deneyimi sayesinde konulabilir. Ayrıca, bu durum birçok psikiyatrik bozuklukta görüldüğü için hekimin tanı koyarken bu hastalıkları da göz önünde bulundurması gerekmektedir.
Teşhis süreci, hastanın davranışlarının ve düşünce süreçlerinin dikkatli bir şekilde incelenmesini içerir. Hekim, hastanın tekrarlayıcı davranışlarını, takıntılı düşüncelerini ve diğer semptomlarını değerlendirerek perseverasyon teşhisi koyabilir.
Perseverasyon Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Perseverasyonu tedavi etmek veya bu durumun semptomlarını en aza indirmek için belli bir terapi yöntemi yoktur. Dolayısıyla terapiler, genellikle ortaya atılan perseverasyon nedenlerine göre yapılmaktadır. Bu yaklaşımlardan biri ise perseverasyon durumunun oluştuğu kelimeye önem vermemek ve bu sözcüğü anlamazlıktan gelmektir. Buradaki amaç, hastanın dikkatini dağıtıp kişiye yeni bir görev vermektir. Böylece perseverasyon yapılan sözcüğün, hastanın zihninden gideceği düşünülmektedir.
Bir diğer tedavi yaklaşımı ise hastaların, perseverasyon yaparken ürettiklerini kontrol etmeleri amacı ile kişilerin farkındalığını yükseltmeye odaklanmaktadır. Perseverasyon hatalarından hastayı vazgeçirmek için terapist, bu sözcüklerin hepsini bir kağıda yazmakta ve kişinin önünde yırtmaktadır. Hastanın perseverasyon yapma ihtimalini düşürmek için uygulanabilen yöntemler ise şu şekildedir;
- İpucu Verme: Hastaya olabildiğince ipucu verilebilmektedir.
- Zaman Tanıma: Bireye, amaçlanan sözcüğü çıkarması için zaman verilmelidir.
- Kelimeyi Kullanmaktan Kaçınma: Perseverasyon yapılan kelimeyi kullanmaktan kaçınılmalıdır.
- Dikkati Dağıtma: Konuşmaya ara verilebilmekte ya da konuşma farklı bir yöne çekilerek, hastanın dikkati dağıtılabilmektedir.
- Farkındalığı Artırma: Hastanın yaptığı perseverasyon hatalarına karşı farkındalığı artırılabilmektedir.
Bu tedavi yöntemleri, perseverasyonun altında yatan nedenlere ve semptomların şiddetine göre uyarlanabilir. Örneğin, bellek bozukluğu olan hastalara yönelik bellek eğitimleri, dikkat eksikliği olan hastalara yönelik dikkat egzersizleri uygulanabilir.
Perseverasyon İçin Hangi Doktora Gidilir?
Perseverasyon, psikiyatrik bir bozukluk olduğundan dolayı bu durumun teşhisi ve tedavisi için psikiyatri hekimine başvurulmalıdır. Psikiyatri hekimi, perseverasyonun beyindeki bir lezyondan kaynaklandığını düşündüğü takdirde hastayı bir nöroloji doktoruna sevk edebilmektedir.
Perseverasyon Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Perseverasyonu olan kişiler, kendilerini durduramamaktadır. Dolayısıyla perseverasyona sahip olan bireylerin çevresindeki kişiler, bu durumdan rahatsız olabilmektedir. Kişilerin sözcükleri tekrarlamasından ya da diğer davranışlarından rahatsız olan bireyler, sinirli ve agresif tavırlar sergileyebilmektedir. Ayrıca perseverasyonu olan kişiler; bu durumu düşünce, sözcük, hareket veya duygular için tecrübe ettiğinden dolayı günlük yaşamları oldukça kısıtlanabilmektedir.
Olumlu Sözlerin ve Olumlamaların Gücü
Perseverasyonla başa çıkmada, bireyin zihinsel ve duygusal durumunu desteklemek büyük önem taşır. Bu bağlamda, olumlu sözler ve olumlamalar, bireyin düşünce yapısını olumlu yönde etkileyerek perseverasyonun etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Olumlu düşünceler, bireyin kendine olan güvenini artırır ve olumsuz düşüncelerle başa çıkma becerisini geliştirir.
Ayrıca, olumlu sözlerle hayata yeni bir başlangıç yapmak, perseverasyonla mücadelede önemli bir adım olabilir. Yeni başlangıçlar, bireyin motivasyonunu artırır ve geleceğe daha umutlu bakmasını sağlar. Bu süreçte, bireyin destekleyici bir çevreye sahip olması ve düzenli olarak olumlu düşüncelerle beslenmesi önemlidir.
Perseverasyon, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen ve bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen bir durumdur. Ancak, doğru teşhis, uygun tedavi yöntemleri ve destekleyici yaklaşımlarla bu durumun etkileri azaltılabilir. Psikoterapi, farmakolojik tedaviler ve yaşam tarzı değişiklikleri, perseverasyonla başa çıkmada etkili olabilir. Unutulmamalıdır ki, her bireyin deneyimi farklıdır ve tedavi yaklaşımları kişiye özel olarak uyarlanmalıdır.