Stresi Artıran ve Uzak Durulması Gereken 10 Alışkanlık

Günümüzün sürekli bağlantılı dünyasında, stresten uzak birini bulmak neredeyse imkansız. Eğer siz de bu hissi yaşadıysanız, muhtemelen kaygıyı uzaklaştırmak için çeşitli yöntemler denediniz. Ancak, zararlı alışkanlıkları sürdürmeye devam ederseniz, hangi yöntemi denerseniz deneyin, kalıcı bir değişiklik olmayacaktır.

Bilimsel kanıtlarla desteklenen, stresi azaltmak veya tamamen ortadan kaldırmak istiyorsanız kaçınmanız gereken 10 önemli alışkanlığı bu makalede bulacaksınız. Okumaya devam edin ve daha huzurlu bir yaşam için ilk adımı atın.

Sürekli Çevrimiçi Kalmak

Stresli duyguları anında deneyimlemek mi istiyorsunuz? O zaman gününüzün büyük bir bölümünü mobil cihazlarınızla geçirin. Araştırmalar, mobil cihazların stresi tetiklediğini gösteriyor. Southern California Üniversitesi’nin 2015’te yayınladığı bir rapora göre, ortalama bir kişi gününün yaklaşık 16 saatini dijital medyaya bağlı olarak geçiriyor.

Facebook gibi sosyal medya platformları, dijital sıkıntı ile ilişkilendirilmiştir ve kullanıcılar arasında yalnızlık duygularını tetikleyebilir. Cihazlarımıza bağlı kalmak, iş tükenmişliğine, teknoloji bağımlılığına ve diğer psikolojik sorunlara yol açabilir. Stresten kurtulmak istiyorsanız, ara sıra bağlantıyı kesin.

• Sosyal medyada geçirilen süreyi sınırlayın.
• Bildirimleri kapatarak dikkatinizin dağılmasını önleyin.
• Ekran başında geçirdiğiniz süreyi takip edin ve azaltmaya çalışın.
• Gün içinde belirli zamanlarda cihazlarınızı tamamen kapatın.
• Doğayla daha fazla vakit geçirin ve açık havada aktiviteler yapın.

Teknolojiden uzaklaşmak, zihninizi dinlendirmenize ve stresten arınmanıza yardımcı olur. Sosyal medyada sürekli başkalarının hayatlarını görmek yerine, kendi hayatınıza odaklanın ve anın tadını çıkarın. Unutmayın, hayat sadece ekranda değil, gerçek dünyada da yaşanır.

Sizi Endişelendiren Şeylerden Kaçınmak

Duyguları bastırmak veya gözyaşlarını tutmak, stresi içselleştirmenize neden olur. Ağlama isteğinizi bastırırsanız veya sizi strese sokan şeylerle yüzleşmezseniz, fiziksel ve zihinsel sağlığınıza zarar verebilirsiniz.

Kaçınma iyi bir strateji değildir. Sizi strese sokan şeylerle ne kadar çok yüzleşirseniz, onlar üzerinde o kadar çok kontrol sahibi olursunuz. Cesaretinizi toplayın, endişelerinizle yüzleşin ve onları aşmanın yollarını arayın.

• Endişelerinizi bir kağıda yazın.
• Bir terapist veya danışmanla konuşun.
• Sorunlarınızı çözmek için adımlar atın.

Unutmayın, sorunlarınızla yüzleşmek, onlardan kaçmaktan daha kolaydır. Kaçmak yerine, çözümler aramaya odaklanın ve kendinize güvenin. Çünkü, “Korkuyu görmezden gelmek, onu büyütmekten başka işe yaramaz.” – Carl Gustav Jung

Aynı zamanda, stresle başa çıkmak için kullanılan kaçınma davranışları, uzun vadede kaygı ve depresyon gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, stres kaynaklarıyla yüzleşmek ve aktif çözümler bulmak önemlidir.

Eğer stresli duyguları içinizde hapsetmek istiyorsanız, hareketsiz kalın. Araştırmalar, egzersiz eksikliğinin fiziksel ve psikolojik sorunlara yol açabileceğini göstermiştir. Egzersiz, kaygıyı kontrol altında tutmamıza yardımcı olur. Düşük yoğunluklu egzersiz, iyi hissetmenize yardımcı olan kimyasalları serbest bırakır ve vücuttaki kortizol (stres hormonu) düzeylerini azaltır. Fiziksel aktivite ayrıca ruh halini ve genel bilişsel işlevi iyileştirir.

Daha fazla para, daha fazla sorun mu demek? Tam olarak değil, ancak paranın stresli etkileri ve mutluluk üzerindeki etkisi hakkında yapılmış birçok araştırma bulunmaktadır. Davranışsal ekonomist Daniel Kahneman’a göre, stres ve zenginlik arasındaki bağlantı, para kazanmak için yaptıklarımızdan ziyade, bunun yerine vazgeçtiğimiz şeylerle açıklanabilir.

Mükemmeliyetçilerin her gün gösterdiği çaba, genellikle stresli bir yaşam tarzını destekler. İster bir görevi istedikleri gibi yapamamaktan kaynaklanan güvensizlik nedeniyle ertelemek olsun, ister kaygıyı teşvik eden belirli alışkanlıklara takılıp kalmak olsun, mükemmeliyetçilik son derece yorucu olabilir. Mükemmeliyetçi kişi, amansız standartlarının stresli ve mantıksız olduğunu kabul eder, ancak bunun kendisini başka türlü asla ulaşamayacağı mükemmellik ve üretkenlik düzeylerine götürdüğüne inanır.

Stresli bir durum, ona takıntılı bir şekilde odaklanarak çözülebilir mi? Endişeli düşüncelere dalmak, sadece daha fazla kaygı yaratmaya eğilimlidir. Araştırmalar, kadınların erkeklere göre endişelerini aşırı analiz etme olasılığının %42 daha yüksek olduğunu göstermiştir.

2013 yılında Bob Miglani, Huffington Post blogunda, bu aşırı düşünme eğiliminin psikolojik iyiliğimizi nasıl sabote edebileceğini ve nihayetinde dolu dolu bir hayat yaşamamızı nasıl engelleyebileceğini açıklamıştır. “Düşüncelerimize kaos getiren ve hayatta ilerlememizi engelleyen, takıntılı zihindir,” diye yazmıştır. “Gelecek hakkında endişeli ve kaygılı hissetmemize neden olan, takıntılı zihindir.”

Alışverişe çıkarak kendinizi şımartmak, stresi atmak için ideal bir yol gibi gelebilir, ancak ters etki yaratabilir. Michigan Eyalet Üniversitesi’nde yapılan küçük bir araştırmaya göre, deneyde materyalist olarak puan alan katılımcıların travma sonrası stres belirtileri yaşama olasılıkları daha yüksekti ve dürtüsel veya kompulsif alışveriş yapma olasılıkları daha fazlaydı. Araştırmacılar ayrıca, materyalizmin stresin etkilerini yoğunlaştırdığını bulmuşlardır.

Arkadaşınız stresli mi? Stres seviyenizi artırmanın en iyi yolu, sorunlarına kapılmaktır. Başkalarının endişelerini kendinize mal ederek iyi bir arkadaş olmaya çalışırsanız, başkasının davranışlarından kaynaklanan “ikinci elden” strese mükemmel bir aday olursunuz. Amerikan Stres Enstitüsü üyesi ve Streskolik: Stresle İlişkinizi Dönüştürmenin 5 Adımı adlı kitabın yazarı Heidi Hanna’ya göre, başkalarının stresine dahil olduğumuzda, bize de endişelenmemiz gerektiği sinyali gönderilir.

“Başkalarının stresini topladığımızı anlamak önemlidir, çünkü beyin çevresindeki her şeye karşı çok hassastır.” Empati kurmak önemlidir, ancak başkalarının stresini kendi stresiniz haline getirmemelisiniz.

Uyku eksikliği stres düzeylerini önemli ölçüde etkileyebilir ve uykusuzluk, sinirli hale gelmemize ve bizi endişelendiren şeylerle başa çıkmakta daha fazla zorlanmamıza neden olabilir. The Huffington Post tarafından 2013 yılında yapılan bir ankette, katılımcılar uyku eksikliğini en büyük stres tetikleyicisi olarak belirtmişlerdir.

Bu rahatsız edici duyguları kontrol etmek istiyorsanız, başınızı biraz daha uzun süre yastığa koyun, farka şaşıracaksınız. Yeterli uyku, zihinsel ve fiziksel sağlığınız için hayati öneme sahiptir.

Amerikan Psikoloji Derneği’ne göre, Amerikalıların yaklaşık %76’sı parayı hayatlarındaki önemli bir stres kaynağı olarak görmektedir. Aslında, ay sonunu getirmekte zorlanmak sadece kaygıya neden olmakla kalmaz, aynı zamanda bilişsel yetenekleri de etkiler gibi görünmektedir. Yapılan araştırmalar, finansal gerginliğin zeka katsayısında önemli bir düşüşe neden olabileceğini bulmuştur.

Ancak duyguları kontrol etmek için zengin olmak gerekmez. Kısıtlı bir bütçeyle bile, stresi artırmaya katkıda bulunmayan para yönetmenin yolları vardır. APA, finansal endişelerin farkında olmayı, bunları makul bir şekilde ele almayı ve hatta ekonomik stresi sağlıklı bir şekilde kontrol etmek için bir uzmandan yardım almayı önermektedir. Mali durumunuzu kontrol altına almak, stresinizi azaltmanıza yardımcı olabilir.

Stres, modern yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır. Ancak, stresle başa çıkmak için sağlıklı stratejiler geliştirmek, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı korumak için kritik öneme sahiptir. İşte uzmanlardan bazı tavsiyeler:

“Stres, tepkilerimizle başa çıkabileceğimizden daha fazla talep olduğunda ortaya çıkar. Bu nedenle, stresle başa çıkmanın en iyi yolu, tepkilerimizi yönetmeyi öğrenmektir.” – Dr. Hans Selye

Dr. Hans Selye’nin bu sözü, stresin sadece dış etkenlerden kaynaklanmadığını, aynı zamanda bizim bu etkenlere verdiğimiz tepkilerle de ilgili olduğunu vurgular. Stresle başa çıkmak için, öncelikle stres kaynaklarını belirlemeli ve ardından bu kaynaklara karşı daha yapıcı tepkiler geliştirmeliyiz.

Toparlayacak Olursak: Stresten Arınmış Bir Yaşam İçin İpuçları

Stres, hayatımızın bir parçası olsa da, onunla nasıl başa çıktığımız sağlığımızı ve mutluluğumuzu derinden etkiler. Bu makalede, stresi artıran ve uzak durulması gereken 10 alışkanlığı inceledik. Şimdi ise, stresi azaltmanıza ve daha huzurlu bir yaşam sürmenize yardımcı olacak bazı önemli ipuçlarını özetleyelim.

Unutmayın, stresle başa çıkmak bir süreçtir ve her zaman kolay olmayabilir. Ancak, kendinize karşı şefkatli olun, sabırlı olun ve pes etmeyin. Küçük adımlarla başlayarak, zamanla daha dirençli ve huzurlu bir yaşam inşa edebilirsiniz.

• Bilinçli Farkındalık (Mindfulness) Pratikleri: Meditasyon, yoga veya sadece nefesinize odaklanmak gibi bilinçli farkındalık pratikleri, zihninizi sakinleştirmenize ve stresi azaltmanıza yardımcı olabilir.
• Sosyal Bağlantıları Güçlendirin: Ailenizle, arkadaşlarınızla veya sevdiklerinizle vakit geçirmek, yalnızlık hissini azaltır ve duygusal destek sağlar.
• Hobilerinize Zaman Ayırın: Sevdiğiniz aktivitelerle uğraşmak, zihninizi dinlendirir ve stresi azaltır. Resim yapmak, müzik dinlemek, kitap okumak veya doğada yürüyüş yapmak gibi hobiler edinin.
• Sağlıklı Beslenin: Dengeli ve sağlıklı bir diyet, vücudunuzun stresle başa çıkmasına yardımcı olur. İşlenmiş gıdalardan, şekerden ve kafeinden uzak durun.
• Profesyonel Yardım Almaktan Çekinmeyin: Eğer stresle başa çıkmakta zorlanıyorsanız, bir terapist veya danışmanla konuşmak size yardımcı olabilir. Uzmanlar, size stres yönetimi teknikleri öğretebilir ve duygusal destek sağlayabilir.

Stresle başa çıkmak için bu ipuçlarını hayatınıza entegre ederek, daha sağlıklı, mutlu ve dengeli bir yaşam sürebilirsiniz. Unutmayın, her bireyin stresle başa çıkma yöntemi farklıdır. Kendinize en uygun stratejileri bulmak için denemekten çekinmeyin.

Hayatın iniş çıkışları olacaktır, ancak stresle başa çıkmak için doğru araçlara sahip olduğunuzda, zorlukların üstesinden daha kolay gelebilirsiniz. Kendinize iyi bakın ve stresin sizi yönetmesine izin vermeyin.

Son olarak, unutmayın ki stres sadece bir duygu değil, aynı zamanda bir uyarıdır. Stres, hayatınızda bir şeylerin yolunda gitmediğini ve değişmeniz gerektiğini gösterir. Bu nedenle, stresi bir düşman olarak değil, bir öğretmen olarak görün ve ondan öğrenmeye çalışın.