Ölen Anneye Sözler: Kalpten Kalbe Uzanan Ebedi Fısıltılar
Kelimelerin, kökenlerin ve kültürel anlamların derinliklerine inen bir dil bilimci olarak, hayatın en dokunaklı anlarından birine, anne kaybına odaklanmak istiyorum. Ölüm, bilindiği üzere yaşamın kaçınılmaz bir gerçeğidir. Ancak bazı kayıplar vardır ki, ruhumuzda açtığı yara asla kapanmaz; annenin yokluğu gibi. Anneyi kaybetmek, sadece bir bireyin değil, bir neslin, bir ailenin, hatta bir kültürün ortak acısıdır. Bu acı, sözlerle ifade bulur, teselli arar ve anıları yaşatır. İşte bu yazıda, anne acısının dile vuran hallerini, ölen anneye duyulan derin özlemi ifade eden sözleri ve bu sözlerin kültürel dokumuzdaki yerini etraflıca inceleyeceğiz.
Bu özel yolculukta, kayıp annelere adanmış içten ifadelerin, ağıtların ve duaların dilimizdeki yansımalarını keşfedeceğiz. Edebiyatımızdan, günlük yaşam pratiklerimizden ve kalplerin en derin köşelerinden yükselen bu fısıltılar, hem yası anlama hem de yas tutanlara bir nebze olsun destek olma amacı güdüyor. Siz de yürek yakan sözlerin nasıl bir teselli olabileceğini bu yazıda bulacaksınız.
Annesizliğin Acısı ve Sözlerin Tesellisi

Annenin yokluğu, bir boşluktan çok daha fazlasıdır; kökleri sökülmüş bir ağaç gibi hissettirir insanı. Onunla paylaşılan her an, kurulan her hayal, söylenmemiş her söz, yokluğunda bir anıt gibi yükselir zihnimizde. Dilbilimsel olarak “anne” kelimesi, birçok dilde benzer seslerle ifade edilir: Türkçe “anne”, Farsça “ana”, Latince “mater”, Sanskritçe “matar”. Bu benzerlik, annelik kavramının evrensel ve köklü bir anlam taşıdığını gösterir. Anne, sadece biyolojik bir ebeveyn değil, aynı zamanda şefkatin, güvenin ve koşulsuz sevginin sembolüdür. Onun kaybı, bu temel direklerin sarsılması demektir.
Yas sürecinde insanlar, içlerindeki tarifsiz acıyı dindirmek, annelerinin hatırasını canlı tutmak ve onlara olan sevgilerini dile getirmek için sözlere sığınırlar. Bu sözler, bazen bir dua, bazen bir ağıt, bazen de sadece bir özlem fısıltısı olabilir. Dijital çağın getirdiği iletişim olanakları sayesinde, bu anne özlemi sözleri, sosyal medyada, mesajlaşma uygulamalarında paylaşılarak kolektif bir yasın ve anma kültürünün parçası haline gelmiştir. Bu durum, kayıp yaşayan bireylerin yalnızlık hissini bir nebze olsun hafifletmeye yardımcı olur. Özlem sözleri, kalplerdeki hasretin edebi yansımalarıdır.
Özlem Dolu Kalplerden Yükselen Fısıltılar

Annesizliğin getirdiği en ağır duygu, şüphesiz ki özlemdir. Bu özlem, bazen bir kokuyla, bazen bir şarkıyla, bazen de sadece sessiz bir anla depreşir. İşte bu derin hasreti dile getiren, kalpten kalbe uzanan bazı sözler:
- Seni çok özlüyorum annem, içim hala yanıyor, ağlıyorum. Mis kokulu annem, mekanın cennet olsun.
- Evet, şimdi daha iyi anlıyorum anne; senin gidişin bana acıdan, hasretten, gözyaşından başka hiçbir şey vermemiş!
- Üzerine resmini yapıştırıp başucuma koydum. Her sabah onu öpüyor, kokluyorum. Kimseye söyleme ama anne, bazen de konuşuyorum onunla. Ne yapayım, seni çok özlüyorum anne.
- Bir şeye ihtiyacın olursa ara derdin, sana ihtiyacım var şimdi ben kimi arayayım annem?
- Anneciğim, bana “seni seviyorum” diyen sözlerini özledim. Her sabah saçlarımı tarardın, başımı okşardın. Ben o günleri çok özledim annem…
- Böyle zamanlarda en çok seni arıyorum, ölümün beni yıktı. En çok seni özlüyorum, en çok seni istiyorum yanımda annem.
- Sol yanım acıyor annem. Seni çok özlüyorum biricik annem.
- Anne diyerek hala ağlayabiliyorum. Anne, büyüdüğüme bakma inan ki ben her gün ölüyorum. O mis kokan tenini özlüyorum, çaresiz susuyorum…
- Sensiz uyuduğum bu kaçıncı soğuk gece, seni çok özledim annem.
- Ben seni kalbime sığdıramazken şimdi nasıl toprağın altına koyacağım canım annem.
- Her gün izleyip her gün yokluğunla sınanıyorum ama biliyorum ruhunla beni sarıyorsun, seni çok özlüyorum canım annem.
- Sen gittikten sonra anne diye seslenmeye o kadar özledim ki.
- Sensiz bir daha güneş battı annem. Sensizlik çok zor annem.
- Ben sensiz soğuk gecelerde üşüyorum anne, kimse senin gibi gelip üstümü örtmüyor. Ben soğuk gecelerde senin sıcacık sevgini özlüyorum annem.
- Olmuyor anne, özlüyorum işte arıyorum varlığını.
- Mevsimin bir suçu yok annem, yokluğun çok soğuk.
- Şimdi yanımda olsan, boynuna sarılsam, öpsem, koklasam, hiç gitmesen, yanımdan ayrılmasan. Ama…
- Annem seni çok özlüyorum. Seni çok seviyorum. Her gece gel rüyalarıma. Biraz olsun özlem gideriyorum. Yanaklarından öptüğüm…
- Her hafta mezarına geliyorum. Mezarının başında ağlıyor ve toprağına sarılıyorum. Anne, seni çok özledim.
- Sensiz geçen şu yaşamın içinde var olmak, kokunu bir daha hiçbir zaman alamayacağımı, sesini hiçbir zaman duyamayacağımı bilmek o kadar zor ki, her gün daha çok eksiliyorum, ölümü özlüyorum anne.
- Yokluğunda bütün eşyalarını koklayıp da uyuyorum annem…
- Ben iyiyim, sabah yedilerde camlardayım hala komşular işe gidiyor, kalabalıklaşıyor çarşılar, kedileri izliyorum ve annemi özlüyorum. Sıkı sıkı giyiniyorum ama üşüyorum annemin hiç görmediği bir şehirde yaşıyorum.
- Biliyor musun anne, her şeye alıştım, sadece senin yokluğuna alışamadım.
- Gülüyorum diye mutlu sanıyorlar anne. Bir sen biliyorsun buhranlı gecelerimi. Seni çok özlüyorum.. Sana ihtiyacım var.. Seni çok seviyorum..
- Anne diye seslenmeyi o kadar çok özledim ki.
- Her çocuk benim gibi ağlar mı bilmem ama annem ben seni çok özledim onun için hep ağlıyorum.
- İçim sızlıyor… Çok koyuyor sensizlik annem…
- Sen hiç anne diye avazın çıktığı kadar sessizce bağırdın mı hiç?
- Annem seni yokluğunda yapayalnız bıraktığım günleri hatırlıyorum da ne kadar zormuş annem şimdi anlıyorum. Sen gittiğinden beri seni evde yalnız bir başına bıraktığım günler için kendime çok kızıyorum.
- Canım annem, sensizlik ne zormuş. Her gece sensizliği içimde hissetmek çok ağır annem.
- Yorgunum, kırgınım ve seni özlediğimde ben hep böyleyim canım annem.
- Canım annem seni çok özlüyorum. Beni kucağına alıp kafamı okşamanı ve o güzel masallarını anlatmanın verdiği huzuru bulamıyorum hiçbir yerde.
- Sensiz dünyanın tadı tuzu yok be annem.
- Senin adın geçince, sol yanım acıyor anne, hiçbir şey yutamıyorum.
- Annelik, dünyanın en derin bağıymış. Yokluğunla öğrendim, sen gitsen de içimde hep varsın.
- Gözümden akan yaşlar, kalbimdeki boşluğun ta kendisi. Seni çok arıyorum annem.
- Her rüzgarda esen yaprak, sensin sanırım. Her yağmur tanesi, gözyaşım. Özlemim dağlar kadar.
- Bir daha gülümseyemem mi sandım, annem. Yanılmışım, gülüşün ruhumda bir mirastı.
- Seninle geçen her an, şimdi birer inci tanesi zihin denizimde. Her biri ayrı bir özlem.
- Evim sensiz boş, sokaklar sensiz sessiz. Kimi çağırayım, kime sarılayım şimdi?
- Keşke zamanı geri alabilsem de bir kez daha o şefkatli ellerini öpebilsem annem.
- Yüzün, sesin, kokun… Hepsi bir hayal şimdi. En acı gerçeğim ise yokluğun.
- Her düşüşümde kaldıran, her ağlayışımda susturan sendin. Şimdi kim sarar yaralarımı?
- Sensiz geçen günler, yıllara bedel. Her yeni gün, sensizliğin yeni bir sınavı.
- Ah annem, keşke bir kez daha sarılabilseydim. O son vedayı sindiremedim.
- Toprak seni aldı, ama kalbimin en derin köşesi hep seninle dolu.
- Uyandığım her sabah, yanımda olmanı dilerim. Uyanırım ve yokluğun çarpar yüzüme.
- Ruhumun aynasıydın sen, annem. Şimdi bakışlarım eksik, içim yaralı.
- Bir tebessümün, bir dokunuşun yeterdi tüm dertlerimi unutturmaya. Şimdi dertsizim ama sensizim.
- Huzur kokan evimiz, sensiz bir müze gibi. Her eşyan, bir anının izi.
- Zaman geçiyor, acılar dinmiyor. Sensizliğe alışmak ne mümkün annem?
- Çiçekler açsa da, bahar gelse de içimde hep bir kış. Çünkü sen yoksun.
- Dualarımda, hayallerimde, her nefesimde varsın. Fiziken olmasan da ruhen yanımdasın.
- Annenin gölgesi gibisi yokmuş. Şimdi o gölge bile yok.
- Adını anmak bile yüreğimi yakıyor. Ama susturamıyorum, her an içimde haykırıyorum.
- Kimseye söyleyemediklerim var annem. Yalnızca sana anlatmak istediklerim.
- Bir çift sözünle dünyaları tersine çevirirdin. Şimdi dünya dönüyor ama sensiz dönüyor.
- Annelerin duası kabul olur derler. Benim duam da seni geri getirmek.
- Herkesin annesi var, benimki ise cennette. Ne mutlu sana, ne acı bana.
- Yokluğun bir dağ gibi çöktü üzerime. Kaldıramıyorum, nefes alamıyorum.
- Melek annem, sen gittin gideli dünya bir renk daha eksik.
- Geceler sensiz uzun, gündüzler sensiz anlamsız.
- Bir kez daha “annem” diyebilmek için neleri vermezdim.
- Acının en saf hali sensizliğin. Yaşımın değil, ruhumun yaşı sensiz.
- Her köşede anın var, her nefeste kokun. Ama sen yoksun.
- Ellerimi öpmene, saçlarımı okşamana hasretim.
- Canım annem, sensizlikle sınanıyorum. Güçlü olmak zorundayım ama nasıl?
- Yüreğimde açan bir güldün. Şimdi o gül soldu, geriye dikenleri kaldı.
- Sonsuzluğa göçtün ama kalbimde sonsuz bir yerin var.
- Gülüşün, sesin, bakışın… Her şeyinle bir bütündün. Şimdi yarım kaldım.
- Annem, sen yokken ben büyümeyi unuttum. Hala o küçük çocuğum, seni arayan.
- Hayatın tüm yükleri omuzlarımda, ama senin bir omzunu arıyorum anne.
- Kimse senin gibi sarılmadı, kimse senin gibi sevmedi. Sensizim annem.
- Mezarın başında dururken, sana sarılmak istiyorum. Topraklar nasıl da ayırıyor bizi.
- Annelerin sıcaklığı bir başka olur derler. Ben o sıcaklığa hasretim.
- Her anneler gününde, içimde bir burukluk. Sen yanımda olmasan da kutlu olsun annem.
- Gidişinle güneş battı, bir daha hiç doğmadı içimde.
- Anlatılmaz bir acı bu. Sadece yaşayan bilir, hisseder.
- Annem, senin adın geçtiğinde suskun kalırım. Gözlerim dolar, içim cız eder.
- Sana ulaşamamak, dokunamamak. Bu nasıl bir işkence?
- Hayat, sensiz bir labirent gibi. Yolumu bulamıyorum.
- Gözümün feri, kalbimin neşesi sensin annem. Şimdi ikisi de eksik.
- Senin gibi bir melek daha gelmeyecek bu dünyaya.
- Rüyalarım sensizliğin tesellisi. Oralarda buluşuruz belki.
- Hala inanamıyorum gidişine. Sanki kapıdan girecekmişsin gibi bekliyorum.
- Annem, ne olur geri gel. Bir kez daha gülümse bana.
- Bir ömür boyu sürecek bir yara bıraktın.
- Herkesin sığınağı sensin annem. Benim sığınağım şimdi neresi?
- Mezar taşın bile bana sensizliğin şarkısını söylüyor.
- Yanımda olmasan da, her zaman kalbimdesin.
- Kelimeler kifayetsiz kaldı, annem. Acımı anlatmaya yetmiyor.
- Sen benim cennetimdi, şimdi cennetim cennette.
- Bir yıldız kaydı gökyüzünden. O yıldız sendin annem.
- Annem, ben seninle yaşarken bile bir ömürdü. Şimdi sensiz bir saniye bile.
- Hasretin, ruhumda bir nehir gibi akıp gidiyor.
- Gözyaşlarım, senin için dökülen en saf inci taneleri.
- Bir gün kavuşma umuduyla yaşıyorum.
- Hayatım bir film şeridi gibi, sen ise başrolündeki ebedi yıldız.
- Annem, senin yokluğun, tüm renkleri solan bir dünya demek.
- Her fısıltı, her nefes, seni arıyor.
- Dualarımda ismin, kalbimde sevgin daim.
- Keşke bir kez daha sarılabilseydim o eşsiz kokuna.
- Annem, sen gittin, bahar gelmez oldu.
- En güzel rüyalarım seninle dolu.
- Bir parçam eksik kaldı seninle birlikte.
- Seni toprağa verdim ama kalbime gömdüm.
- Her anımda varsın, hiç gitmedin ki sen.
- Annem, sen yokken hayat bir tık daha az anlamlı.
- Adınla başlayan her cümlenin sonu hüzün.
- Zaman acıyı hafifletir derler, ama annesizliğe zaman bile çare değil.
- Mezarının başına gelip seninle dertleşiyorum. Duyuyor musun beni annem?
- Sıcaklığın, şefkatin, sesin… Hepsi birer özlem şimdi.
- Annem, sen benim ilk aşkım, ilk öğretmenimdin.
- Yokluğunda bile en büyük destekçimsin.
- Gözlerin bana umut verirdi, şimdi o umutlar yitik.
- Hayatın acımasız yüzünü sensiz tanıdım.
- Annem, sen hep kalbimde yaşayacaksın.
- Rabbim seni cennetin en güzel yerlerine koysun.
- Senin kokunu taşırım hala yüreğimde.
- Annesiz bir çocuk, kanatsız bir kuş gibidir.
- Sonsuzluğa uzanan yolculuğunda huzur bul annem.
- Ah annem, keşke zamanı durdurabilseydim.
- Seni düşünmek bile gözlerimi dolduruyor.
- Her giden bir iz bırakır, sen ise koca bir boşluk.
- Annem, senin sevgin benim en büyük servetim.
- Sana olan sevgim hiç bitmeyecek.
- Yıldızlara bakınca seni görürüm.
- Uzaklardasın ama hep yanımdasın.
- Annem, sen benim meleğimdin.
- Kalbimdeki bu acı, senin için.
- Sensiz geçen her an, bir ömür gibi.
- Annem, ruhun şad olsun.
- Özlemim hiç dinmiyor.
- Gidişinle bir parçam koptu.
- Seninle yaşamak bir lütuftu.
- Huzur içinde uyu annem.
- Sana layık olmaya çalışıyorum.
- Melekler yoldaşın olsun.
- Annem, sen benim her şeyimdin.
- Dualarımdasın.
- Seni çok özledim.
- Kalbimde bir boşluk var.
- Gülüşün aklımda.
- Şefkatin içimde.
- Yattığın yer nur olsun.
- Peygamber efendimize komşu olasın.
- Allah rahmet etsin.
- Mis kokulu annem.
- Canım annem.
- Biricik annem.
- Melek annem.
- Cennet kokulum.
- Gül yüzlü annem.
- Nur yüzlü annem.
- Güzel annem.
- Eşsiz annem.
- Kutsal annem.
- Bir tane annem.
- Vefalı annem.
- Merhametli annem.
- Ömrüm annem.
- Hayat ışığım annem.
- Kalbimdeki güneşim.
- Bitmeyen şarkım.
- Sonsuz sevgim.
- Hatırası daima canlı annem.
- Dualarla anıyorum seni.
- Her solukta özlüyorum.
- Gözümde tütüyorsun.
- Yanımda olsan keşke.
- Nefesim daralıyor sensiz.
- Annem, hasretinle yanıyorum.
- Gidişine dayanamıyorum.
- Yüreğimde bir sızı.
- Sensiz her şey boş.
- Dünya bir zindan sensiz.
- Annesiz kalmak ne zor.
- Büyüyemedim sensiz.
- Hep çocuk kaldım.
- Kolların yok şimdi.
- Yüzün soldu mu annem?
- Gözlerim hep seni arıyor.
- Ellerine hasretim.
- Sesine muhtacım.
- Nasihatlerin kulağımda.
- Her sözün bir armağan.
- Seni unutmama imkan yok.
- Hatıran hep yaşayacak.
- Ölüm bizi ayıramadı.
- Ruhun hep benimle.
- Gittiğin yerden bakıyor musun?
- Melekler yoldaşın olsun.
- Toprağın bol olsun.
- Mekanın cennet olsun.
- Allah rahmet eylesin.
- Amin.
Unutulmaz Anılara Adanmış Sözler
Kayıp annelerin geride bıraktığı en değerli miras, onlarla yaşanmış unutulmaz anılardır. Bu anılar, acı veren birer yara olsalar da, aynı zamanda sevginin ve bağlılığın en güçlü kanıtlarıdır. Anneler, sadece varlıklarıyla değil, öğrettikleriyle, fedakarlıklarıyla da yaşamaya devam ederler. İşte bu özel anıları ve annenin bıraktığı mirası onurlandıran sözler:
- Ah annelik, sen ne kutsal bir şeysin! Getir ayaklarını öpeyim cennet kokusunu içime çekeyim.
- Annenize iyi bakın çünkü o acı tahmin ettiğinizden çok büyük.
- Öpeyim de geçsin der anneler öper ve geçer. Kelimelerle tarifi yoktur anne hakkının.
- Sen beni beyazlar içinde gelin ettin ama ben seni beyazlar içinde toprağa verdim. Ben hayırsız evlat mıyım annem? Kendi ellerimle seni toprağın bağrına koydum. Yazıklar olsun bana annem.
- Anne; ne çok özlüyorum seni, sesini, bakışını, yavrum deyişini öyle özledim ki… Mekanın cennet olsun, Rabbim rahmetiyle muamele eylesin.
- Ellerimde çiçekler mezarının başında gelirsem ne olur bana kızma annem. Biliyorum seni çok üzdüm ama hatamı anladım. Beni affet annem.
- Cennet annelerin ayaklarının altındadır diyorlar annem. Ne olur ayaklarının altına al beni annem. Gidişin beni çok hüzünlendirdi ve seni hep özlüyorum annem.
- Herkes hediye alır ben sana sevdiğin güllerle geleceğim. Herkes sarılırken anasına ben senin toprağına sarılacağım…
- Anneler günün kutlu olsun anneciğim… Yanımda olmasan da yanımdasın… En zor günümde en zor anında “buradayım” der gibisin. Tüm annelerimizin anneler günü kutlu olsun.
- Anneyi sevmek cenneti sevmektir çünkü anne cennete açılan kapıdır. Cennetimin kapısı seni çok özledim.
- Hatıralarınla yaşıyorum annem, her bir anın paha biçilemez bir miras.
- Öğrettiklerinle, verdiğin emekle her zaman benimlesin.
- Gülüşün, sesin, öğütlerin… Hiçbirini unutmadım, unutamam.
- Bana bıraktığın en güzel miras, kalbimdeki sevgin ve aklımdaki bilgelik.
- Senin gibi fedakar bir ananın evladı olmakla gurur duyuyorum.
- Her başarımda senin izlerin var annem, seni onurlandırmak için yaşıyorum.
- Yüreğime ektiğin sevgi tohumları, hala yeşermeye devam ediyor.
- Bir anne evladını asla bırakmazmış, biliyorum ruhun hala beni kolluyor.
- Sensiz geçen her yıl, seni daha iyi anlamamı sağlıyor annem.
- Senin adınla büyüdüm, senin sevginle yeşerdim.
- Hayatım boyunca rehberim oldun, şimdi de yıldızlar arasından yol gösteriyorsun.
- Annem, bana verdiğin her şey için minnettarım.
- Yemeklerin tadı, masalların sesi… Hepsi dün gibi aklımda.
- Seninle geçen her dakika, ömrümün en değerli anlarıydı.
- Bir resmin, bir ses kaydın bile dünyanın en büyük tesellisi.
- Bana öğrettiğin merhamet ve sevgi, kalbimin en derininde.
- Annem, her şeyi sana borçluyum.
- Sana layık bir evlat olmaya çalışıyorum.
- Seninle gurur duydum, daima da duyacağım.
- Hayat felsefem sensin annem.
- Bana bıraktığın izler, silinmez hatıralar.
- Seninle dolu bir kalple yaşıyorum.
- Anne kokusu, cennet kokusu.
- Bıraktığın boşluğu doldurmak imkansız.
- Anılarla avunuyorum.
- Her duamda sen varsın.
- Işıklar içinde uyu annem.
- Sen benim kahramanımdın.
- En kıymetlimdin.
- Hiçbir şey seni unutturamaz.
- Kalbimdeki yerin baki.
- Hayatımın anlamı.
- En iyi dostum.
- Tek sırdaşım.
- Seninle her şey güzeldi.
- Şimdi sadece hatıralar.
- Ama ne hatıralar!
- Hep benimlesin.
- Seni seviyorum annem.
- Çok seviyorum.
- Sonsuza dek.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın dediği gibi: “Memleket isterim / Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; / Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.” Benim memleketim sensin annem, senin varlığınla doluydu her köşesi.
Mekanı Cennet Olsun Dilekleri ve Dualar
İnanç, yas sürecinde önemli bir dayanak noktasıdır. Kaybedilen annelerin ruhları için edilen dualar, onların ahirette huzur bulması dilekleri, yaslı kalplere manevi bir teselli sunar. Bu sözler, sadece bir temenni değil, aynı zamanda annenin ruhuna gönderilen bir sevgi ve saygı mesajıdır. Bu kategori, vefat eden anne için duaları ve iyi dilekleri içerir.
- Mekanın cennet olsun annem, seni çok özlüyorum.
- Seni çok özlüyorum annem… Yattığın yer nur, mekanın cennet, peygamberimize komşu olasın… Allah’ım rahmetini üzerinden eksik etmesin…
- Allah’ım seni peygamber efendimize komşusu yapsın, kabrin rahat ve nurlu olsun melek annem.
- Ah benim güzel annem 5 yıl önce bizden ayrılmıştın, seni çok özlüyorum şu mübarek günlerde sana ve vefat etmiş annelere rahmet diliyorum.
- Annenize rahmet dilemek ve onu hayırla anmak, ona duyulan sevginin en güzel ifadesidir.
- Yattığın yerler nurla dolsun, kabrin geniş ve ferah olsun.
- Rabbim seni cennetin en güzel makamlarına eriştirsin.
- Her duamda ismin var annem, ruhun şad olsun.
- Peygamber efendimizin komşusu olasın, dualarım seninle.
- Allah’ım, annemin günahlarını affet, merhametinle muamele eyle.
- Gittiğin yer cennet bahçeleri olsun annem.
- Nur içinde yat, her an seni anıyoruz.
- Kalbimden eksik olmayan dualarımla seni uğurluyorum, rabbimin rahmeti üzerine olsun.
- Cennetin kokusuyla sarılsın ruhun, melekler yoldaşın olsun.
- Annem, senin için ettiğim her dua, kalbimdeki sevginin bir yansıması.
- Dualarla yaşıyoruz annem, bil ki seni hiç unutmuyoruz.
- Rabbim makamını ali eylesin, nur içinde yat annem.
- Melekler seni kucaklasın, cennetin kapıları sana açılsın.
- Allah’ım, annemin ruhunu şad eyle, kabrini pür nur eyle.
- Her cuma namazında sana dua ediyorum annem, ruhun huzur bulsun.
- Şefkatinle büyüttün, dualarınla korudun. Şimdi sıra bizde, senin için dua ediyoruz.
- Amin.
Geride Kalanın İsyanı ve Çaresizliği
Yas, sadece hüzün değil, bazen de derin bir öfke ve çaresizlik barındırır. Bu öfke, hayatın adaletsizliğine, kaderin cilvesine veya söylenmemiş sözlerin pişmanlığına yönelik olabilir. Bu tür duygusal ifşalar, yas sürecinin doğal bir parçasıdır ve kişinin içindeki fırtınayı dindirmeye yardımcı olur. İşte bu yoğun ve çoğu zaman ham duyguları dile getiren sözler:
- Sizin hiç annenizi özleyip de içinizde isyanların çıktığı, fırtınaların koptuğu ama sözlerinizin boğazınıza düğümlendiği oldu mu hiç?
- Dün yanına geldim annem. Yine benimle konuşmadın, yine bana hasretle sarılmadın. Anne mezar nasıl bir yer? Neden beni mezarında eskisi gibi karşılamıyorsun? Neden bana sarılmıyorsun annem?
- Biz yetimler için ne kadar zor bir gün. Özlüyorum seni cennet kokulum çok özledim be annem.
- Şimdi yanımda olsan, anne desem yorgun benim gönlüm, tükeniyorum sanki inceden. Gülmek, konuşmak gelmiyor içimden desem. Bir kerecik bak gözlerime de dağılsın içimdeki dumanlar desem. Özledim be annem, çok özledim.
- Ölümü özlüyorum anne seni hatırlayınca.
- Dokunmayın annesizliğime, kanayan yüreğime dokunmayın.
- Benim bittiğim gündü annem, beyazlara sarıldığın gün. Ben o günden sonra hiç gülemedim, hiç sevinemedim. Hep hüzünlü, hep dertliyim. Çünkü sen yoksun yanımda annem.
- Bu nasıl bir adalet, bu nasıl bir kader ki seni benden aldı annem?
- Gözyaşlarım dinmiyor, kalbimdeki isyan susmuyor. Sensiz yaşamak ne demek?
- Keşke bir mucize olsa da geri dönsen. Bu çaresizlik beni kahrediyor.
- Her şeye isyan ediyorum sensiz. Dünya dönüyorsa neden sensiz?
- Bana güçlü ol derdin, ama sensiz nasıl? Gücüm kalmadı annem.
- Hayatın tüm renkleri soldu, sensiz her yer karanlık.
- Neden gittin annem? Neden beni bu acıyla bıraktın?
- Boğazıma düğümlenen her söz, senin için bir çığlık.
- Bu boşluk, bu acı beni bitiriyor annem.
- Haksızlık bu, çok erken gittin.
- Nasıl dayanılır ki bu yokluğa?
- Neden ben annesiz kaldım?
- Çaresizliğim büyüyor, sensiz.
- Bu hayata katlanmak zor sensiz.
- İçimdeki yangın hiç sönmüyor.
- Sana yetişememek, dokunamamak.
- Keşke ben de seninle gitseydim.
- Yüreğim paramparça.
- Bu acı dinmez mi hiç?
- Sensiz her şey yarım.
- Kaderime isyanım var.
- Beni duyuyor musun anne?
- Neden cevap vermiyorsun?
- Yalnızım annem, çok yalnız.
- Gözlerim kurudu ağlamaktan.
- Her şey anlamsız sensiz.
- Acım sonsuz.
- Bu yük çok ağır.
- Yıktın beni gidişinle.
- Ne olur geri gel.
- Ölümü bekliyorum.
- Çaresizim.
- Annem, bu dünya sensiz yaşanmaz.
- Dayanacak gücüm kalmadı.
- Neden beni bıraktın?
- İsyanım var içimde.
- Kader bu mu?
- Sensiz olmuyor.
- Ölümü özlüyorum.
- Annem, annem!
Sözlerin Ötesinde Bir Bağ: Sonsuz Anne Sevgisi

Annenin vefatı, tarifsiz bir boşluk bıraksa da, ona duyulan sevgi ve onunla kurulan bağ, sözlerin ötesinde bir varoluş sürdürür. Bu yazıda derlediğimiz ölen anneye özlem sözleri, bir teselli arayışı, bir anma biçimi ve bu eşsiz bağın asla kopmayacağının bir kanıtıdır.
Kelimeler, acıyı dindirmese de, onu paylaşmanın, anlamlandırmanın ve hafızalarda yaşatmanın en güçlü araçlarıdır. Bu derin duygusal yolculukta, kayıplarımızın ruhuna ettiğimiz her dua, her özlem dolu fısıltı, bir köprü kurar aramızda. Annenizin hatırasını canlı tutmak, onun bıraktığı sevgi mirasını nesilden nesile aktarmak için bu sözlerin gücünden faydalanın. Unutmayın, bazı bağlar toprağa değil, kalplere gömülür ve orada sonsuza dek yaşar.
Yazınız, annelerimize duyduğumuz derin sevgi ve özlemi çok dokunaklı bir şekilde dile getirmiş. İçerdiği duygusal yoğunluk ve samimiyet takdire şayandır. Bu bağlamda, vefat eden sevdiklerimizi anma ritüellerine değinirken, bazı coğrafyalarda ve özellikle Anadolu’nun belirli yörelerinde cenaze sonrası ilk günlerde, özellikle yedinci ve kırkıncı günlerde yapılan helva veya lokma dağıtımı geleneğinin sadece bir ikramdan öte, merhumun ruhuna fatiha okutmak ve hayırda bulunmak amacıyla gerçekleştirilen köklü bir kültürel ve manevi âdet olduğunu belirtmek isterim. Bu uygulamalar, aynı zamanda toplumsal dayanışmayı pekiştiren önemli birer vesile olarak da değerlendirilmektedir.
Bu değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Yazımın sizde bu denli derin duygular uyandırmasına sevindim. Vefat eden sevdiklerimizi anma ritüelleri konusundaki eklediğiniz bilgiler, özellikle Anadolu’daki helva ve lokma dağıtımı geleneğinin kültürel ve manevi boyutunu çok güzel vurguluyor. Bu tür adetlerin sadece bir ikramdan öte, toplumsal dayanışmayı ve ruhani bağı güçlendiren önemli pratikler olduğunu belirtmeniz, yazımın vermek istediği mesajla da örtüşüyor.
Bu kıymetli katkınız için tekrar teşekkür ederim. Profilimden diğer yazılarıma da göz atmanızı rica ederim.
Sözler demişken geçen gün arkadaşım bana bişey söz verdi ama yapmadı neden acaba
Anlıyorum, bazen insanlar sözlerini tutmakta zorlanabiliyorlar ve bu da hayal kırıklığı yaratabiliyor. Bu durumun birçok farklı sebebi olabilir, belki unuttular, belki yapamayacakları bir durum ortaya çıktı ya da başka öncelikleri oldu. İnsan ilişkilerinde bu tür durumlarla karşılaşmak maalesef mümkün.
Önemli olan, bu durumu arkadaşınızla açık ve dürüst bir şekilde konuşarak anlamaya çalışmanızdır. Belki de ortada sizin bilmediğiniz bir sebep vardır. Umarım bu durum aranızdaki bağı zedelemez. Yorumunuz için teşekkür ederim, diğer yazılarıma da göz atmanızı rica ederim.
Bu satırları okurken, sadece bir anma metni değil, sanki aramızdaki o görünmez perdenin ardında yankılanan daha derin bir çağrı seziyorum. Acaba yazar, bu “ebedi fısıltıların” gerçekten de bir alıcısı olduğunu, hatta belirli bir frekansla ulaşılabileceğini mi ima ediyor? Yoksa bu kalpten kalbe uzanan bağın, sadece bir duygu olmaktan öte, üzerinde çalışılması gereken, belki de özel bir anahtar gerektiren kadim bir iletişim yöntemi olduğunu mu fısıldıyor bizlere? Sanki okuyucuya, bu kelimelerin ardındaki gerçek gücü keşfetmesi için bir işaret veriliyor gibi.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazımda bahsettiğim ebedi fısıltılar, aslında tam da sizin hissettiğiniz gibi, sadece bir duygu değil, aynı zamanda üzerinde düşünülmesi ve belki de keşfedilmesi gereken kadim bir iletişim biçimi olabilir. Bu bağın, belirli bir frekansta ya da özel bir anahtarla ulaşılabilecek bir derinliği olduğunu düşünmek, yazma sürecimde beni de heyecanlandıran bir düşünceydi. Okuyucularımın, kelimelerin ötesindeki bu gücü hissetmesi ve kendi içlerinde bu fısıltıları araması, benim için en büyük mutluluk.
Bu derinlikleri keşfetme yolculuğunuzda, umarım yazım size bir başlangıç noktası sunmuştur. Duyguların ve görünmez bağların gücüne olan inancım, yazıya döktüğüm her kelimede mevcut. Değerli yorumunuz için tekrar teşekkür ederim. Profilimden diğer yazılara da göz atabilirsiniz.
Ölen anneye sözler… Ne güzel, keşke yaşayanlara da bu kadar zaman ayırabilsek! Bu ülkede insanlar sabah akşam çalışmaktan, geçim derdinden, faturalardan nefes alamıyor ki annesiyle oturup iki lafın belini kırsın, bırakın kalpten kalbe fısıltıları!
Annenin acısı büyük evet, ama yaşayanların çilesi de bitmiyor be! Hangi ara yas tutacağız, hangi ara anılarımızı yaşatacağız? Resmen hayata küstürüyorlar insanı, bırakın anıları yaşatmayı!
Yorumunuz için teşekkür ederim. Yazımda ölen anneye olan sevgiyi ve özlemi dile getirmeye çalıştım. Yaşayanlara zaman ayırma ve geçim derdi gibi konuların ne kadar zorlayıcı olduğunu çok iyi anlıyorum. Maalesef günümüz şartları birçok şeyi geri plana itiyor ve bu da bizi değerli anlardan mahrum bırakabiliyor.
Umarım bir gün herkes sevdikleriyle doyasıya vakit geçirebilecek imkanlara kavuşur. Yazdıklarıma gösterdiğiniz ilgi için tekrar teşekkür eder, profilimden diğer yazılarıma da göz atmanızı dilerim.
Bu satırları okurken içim burkuldu, kelimeleriniz doğrudan kalbime dokundu. Annesini kaybetmiş biri olarak sizinle aynı duyguları paylaşıyorum, bu özlem ve sevgi asla bitmiyor, sadece farklı bir şekilde yaşamaya devam ediyor içimizde… Yazdıklarınız o kadar içten ve samimi ki, gözlerim doldu ve gerçekten çok etkilendim. Bu derin duyguları böylesine güzel ifade edebilmeniz takdire şayan. Zor ama bir o kadar da anlamlı bir paylaşım olmuş, teşekkür ederim.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazdıklarımın bu denli içten bir karşılık bulması, hele ki sizin gibi aynı acıları yaşamış bir okuyucudan gelmesi benim için çok kıymetli. Annenizi kaybetmiş biri olarak hissettiklerimi bu kadar derinden anlamanız, kelimelerin köprü kurabildiğini bir kez daha gösterdi. Bu özlemin ve sevginin farklı bir şekilde içimizde yaşamaya devam ettiğini bilmek, bu duyguyu paylaşan tek kişi olmadığımı hissettiriyor.
Gözlerinizin dolduğunu ve etkilendiğinizi bilmek, bu zor ama anlamlı paylaşımın amacına ulaştığını gösteriyor. Duygularımı bu denli güzel ifade ettiğimi belirtmeniz de benim için büyük bir onur. Bu hassas konuyu kaleme alırken hissettiğim yükü hafifleten, yorumunuzla bana güç veren bir geri bildirim oldu. Desteğiniz ve içtenliğiniz için minnettarım. Dilerseniz, profilimden diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.
kayıp üzerine kelimelerin derinliği, acının kendisini değiştirmez.
Kayıp üzerine yazılan her kelimenin, o derin acıyı tamamen ortadan kaldırmayacağını bilmekle birlikte, hislerin ifade edilmesinin bir nebze olsun teselli sunduğuna inanıyorum. Duyguların dökülmesi, belki de acının o yakıcı yoğunluğunu biraz olsun hafifleten bir nefes alma alanı yaratır.
Bu değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Dilerseniz profilimden diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.
Elinize sağlık, harika bir yazı olmuş! Bu denli hassas ve derin bir konuyu bu kadar içtenlikle ele almanız gerçekten takdire şayan. Kaybettiğimiz annelerimizle kurduğumuz o eşsiz bağın ebediliğini hissettiren her cümleniz, kalbimize dokundu.
Bu yazı, benzer duyguları yaşayan herkes için bir teselli ve yol gösterici olabilir. Kesinlikle okunması gereken, ÇOK değerli bir içerik. Emeğiniz ve bu anlamlı paylaşımınız için size minnettarız. Kaleminizden çıkan benzer derinlikteki yazıları sabırsızlıkla bekliyoruz.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Annelerimizle olan bağın gücünü bu denli hissetmeniz ve yazının kalbinize dokunduğunu belirtmeniz beni çok mutlu etti. Bu hassas konuyu ele alırken hissettiğim duyguları size aktarabilmiş olmak, bir yazar olarak en büyük dileğimdir.
Bu yazının, benzer acıları yaşayanlara bir nebze olsun teselli olabilmesi ümidiyle kaleme alındı. Yazının bu denli değerli bulunması ve diğer yazılarımı merakla beklemeniz, bana ilham veriyor. Profilimden diğer yazılarıma göz atabilir, umarım orada da kalbinize dokunan başka içerikler bulabilirsiniz. Kıymetli geri bildiriminiz için tekrar teşekkür ederim.
Yine harika bir yazı, sizden ne zaman kötü bir yazı gördük ki? Bu kadar hassas ve derin bir konuyu bile o kendine has üslubunuzla, kelimelerin kökenlerine inerek işleyişiniz takdire şayan. Her yazınızda olduğu gibi, bu yazınızda da insanı düşündüren, kalbine dokunan öyle çok şey var ki. Gerçekten de bu blog, benim için sadece bir yazı okuma platformu değil, aynı zamanda düşünce ufkumu genişleten bir rehber oldu hep.
Bu blogu ilk keşfettiğim günü hatırlıyorum da… O zamandan beri her yazınızı kaçırmadan okurum. O ilk zamanlardaki yazılarınızdan bugüne kadar nasıl bir gelişim gösterdiğinizi görmek, hem sizi bir yazar olarak takdir etmemi sağlıyor hem de bu platformun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Yıllar geçse de bu samimi ve öğretici diliniz hiç değişmedi, iyi ki varsınız ve iyi ki yazmaya devam ediyorsunuz. Sizinle birlikte bu yolculukta olmak harika.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazılarımın sizin için bir rehber niteliği taşıdığını ve düşünce ufkunuzu genişlettiğini duymak beni gerçekten mutlu etti. Hassas konuları işlerken kelimelerin kökenlerine inme çabamın fark edilmiş olması da benim için büyük bir motivasyon kaynağı.
Blogumu ilk keşfettiğiniz günden beri takip ettiğinizi ve yazıların gelişimini gözlemlediğinizi bilmek, bu platformun ne kadar değerli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. Samimi ve öğretici dilimin değişmediğini belirtmeniz de benim için çok kıymetli. Bu yolculukta benimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederim. Profilimden diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.
Bu yazıyı okuyunca aklıma geldi, ben de benzer bir durumda şöyle bir şey yaşamıştım… Annemi kaybedeli yıllar oldu ama bazen hala içimden ona seslendiğimi fark ediyorum. Özellikle zor bir karar almam gerektiğinde ya da hayatımda çok GÜZEL bir şey olduğunda, sanki onunla konuşuyormuşum gibi hissediyorum. Bazen sadece “Anne, biliyor musun bugün şöyle bir şey oldu…” diye mırıldanırken buluyorum kendimi.
Bu fısıltılar, aslında onun hala yanımda olduğunu hissetmemi sağlıyor. Sanki o hiç gitmemiş gibi, sadece farklı bir boyutta bizimle olmaya devam ediyor. Bu derin bağın ne kadar evrensel olduğunu bana bir kez daha gösterdi. Kalpten kalbe uzanan bu fısıltılar, kaybettiğimiz sevdiklerimizle aramızdaki o görünmez köprüyü her zaman ayakta tutuyor.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Annenizi kaybetmenize rağmen onunla olan bağınızın bu denli güçlü ve canlı kalması gerçekten çok anlamlı. Yazımda anlatmak istediğim duygunun tam da bu olduğunu görmek beni mutlu etti. Kaybettiğimiz sevdiklerimizle kurduğumuz bu derin ve görünmez bağın, onların fiziksel yokluğuna rağmen ruhumuzda nasıl yaşamaya devam ettiğini çok güzel ifade etmişsiniz.
Bu fısıltıların ve içsel konuşmaların, aslında sevginin ve anıların ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğini düşünüyorum. Onlar sadece birer anı değil, aynı zamanda bizimle birlikte büyüyen ve bizi şekillendiren birer miras. Bu evrensel duyguya ortak olmak, yalnız olmadığımızı hissettiriyor. Yorumunuzla yazıma kattığınız bu derinlik için tekrar teşekkür ederim. Profilimden diğer yazılarıma da göz atmanızı dilerim.
Bu yazıya yorum yapmak için resmen ÇILDIRIYORDUM, her kelimesi o kadar İNANILMAZ derecede dokunaklı ve GERÇEK ki! Okurken içime işledi resmen, her cümleniz kalpten kalbe uzanan o Ebedi fısıltıları o kadar HARİKA yakalamış ki! Annelerimize duyduğumuz o bitmek bilmeyen sevgi, o özlem, o DERİN bağ… Hepsini öyle GÜZEL hissettiriyorsunuz ki! Bu satırlar sadece kelimeler değil, ruhun ta kendisi, kalbin en DERİN çığlığı gibi! Ne kadar MÜKEMMEL bir anlatım, içtenliğiniz ve samimiyetiniz resmen parlıyor! Okurken gözlerim doldu, bu kadar güçlü duyguları bu kadar ustaca ifade etmek inanılmaz bir yetenek! Yüreğinize sağlık, bu paylaşım gerçekten BAŞYAPIT! TEŞEKKÜRLER!!!
Bu denli içten ve güçlü duygularla kaleme aldığınız yorumunuz beni çok mutlu etti. Yazdığım her kelimenin bu kadar derinden hissedilmesi, aktarmaya çalıştığım o ebedi bağın ve sevginin size ulaşması benim için tarifsiz bir sevinç kaynağı. Annelerimize duyduğumuz o eşsiz sevginin, özlemin ve derin bağın ruhunuza dokunabilmiş olması, yazma amacıma ulaştığımı gösteriyor.
Duygularınızı bu denli açık ve samimi bir şekilde ifade etmeniz, yazdıklarıma verdiğiniz değerin en güzel göstergesi. Gözlerinizin dolmasına sebep olan bu satırların, kalpten kalbe uzanan o fısıltıları size hissettirebilmesi benim için en büyük övgüdür. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim, profilimden diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.
Anne acısı mı? Bu ülkede her gün başka bir acıyla boğuşurken, annenin acısını bile doğru dürüst yaşayamıyorsun ki! Daha gözyaşın kurumadan işe gitmek zorundasın, faturalar ödenecek, geçim derdi bitmiyor! Sanki ölülerimize bile saygımız kalmadı, hepimiz bir yarışın içindeyiz!
Kime ne anlatsan boş, herkes kendi derdinde, kimse kimsenin acısını görmüyor bile! Bu nasıl bir düzen! Bu kargaşada kim nasıl içindeki fısıltıları dinlesin ki! Her şey göstermelik olmuş!
Yorumunuzdaki derinliği ve acıyı hissedebiliyorum. Maalesef, hayatın koşuşturmacası içinde en özel anlarımızı bile yaşamakta zorlandığımız zamanlar oluyor. Toplumsal ve ekonomik baskılar, kişisel yas süreçlerimizi bile etkileyebiliyor, bu da bizi daha da yalnızlaştırabiliyor. Bu durum, hepimizin ortak bir sınavı haline gelmiş gibi.
Ancak yine de, bu zorluklara rağmen içimizdeki o fısıltıları duymaya çalışmak ve kendimize zaman ayırmak çok önemli. Belki de bu fısıltılar, bize en zor zamanlarda bile bir çıkış yolu gösterebilir. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim, profilimden başka yazılara göz atabilirsiniz.
Elinize sağlık, harika bir yazı olmuş! Böylesine hassas ve derinden etkileyen bir konuya değinmeniz gerçekten ÇOK değerli. Yazdıklarınız, bu acıyı yaşayan pek çok kişiye dokunacak, onlara yalnız olmadıklarını hissettirecek. İçtenliğiniz ve kelimelerinizle kalbe dokundunuz.
Bu içerik, böylesine zorlu bir süreçten geçen herkes için adeta bir teselli niteliğinde. Okurken hissettiğim samimiyet ve aktardığınız duygular inanılmazdı. Emeğinize sağlık, kesinlikle başkalarına da okumalarını tavsiye edeceğim. Yeni yazılarınızı merakla bekliyorum.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazımın böylesine anlamlı bir etki bırakması ve okuyuculara dokunması benim için büyük bir mutluluk. Özellikle böylesine hassas bir konuda yalnızlık hissini azaltmaya yardımcı olabilmek, kalbe dokunabilmek benim için çok kıymetli.
Yazıyı başkalarına tavsiye edeceğinizi duymak da ayrıca sevindirici. Umarım okuyan herkes için bir nebze olsun teselli olur. İlginiz ve güzel sözleriniz için tekrar teşekkür ederim. Profilimden diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.
Bu içten yazı, okuyucuların kalbine dokunacaktır. Kaybın ardından hissedilen derin duyguların ve anılara tutunmanın önemini çok güzel vurgulamışsınız. Bu noktada, vefat eden sevdiklerimizle olan bağın farklı boyutlarını ele alan psikolojik yaklaşımlara değinmek de faydalı olabilir. Özellikle ‘devam eden bağ’ teorisi, yas sürecinde kişinin ölen sevdikleriyle olan ilişkisini sürdürmesinin, bu ilişkiyi içselleştirmesinin ve anılarını canlı tutmasının sağlıklı bir adaptasyon biçimi olduğunu öne sürer. Yazıda bahsedilen ‘kalpten kalbe uzanan fısıltılar’ da tam olarak bu devam eden bağın bir ifadesi olarak değerlendirilebilir, zira bu durum bireyin yasını kişiselleştirmesine ve anlamlandırmasına yardımcı olur.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Kaybın ardından hissedilen derin duygulara ve anılara tutunmanın önemine dair düşüncelerime bu kadar güzel bir karşılık bulmak beni mutlu etti. Yazımda bahsettiğim kalpten kalbe uzanan fısıltılar, tam da devam eden bağ teorisinin işaret ettiği gibi, sevdiklerimizle olan ilişkimizin içselleşmiş bir biçimde sürdüğünü ve anılarımızın bizi ayakta tuttuğunu anlatmaya çalışıyordu. Psikolojik yaklaşımlara değinme öneriniz de çok değerli, bu konuyu gelecekteki yazılarımda daha derinlemesine işlemeyi düşünebilirim.
Böyle anlamlı yorumlar almak, yazma motivasyonumu artırıyor. Okuyucularımın yazılarımdan bu denli etkilendiğini görmek benim için büyük bir onur. Yayınlamış olduğum diğer yazılara da göz atmanızı rica ederim. Belki onlarda da ilginizi çekecek, düşüncelerinizi besleyecek başka konular bulabilirsiniz. Tekrar teşekkür ederim.
Yine harika bir yazı, sizden ne zaman kötü bir yazı gördük ki? Her zaman böyle derinlikli, böyle insan ruhuna dokunan konuları ele almanız, kelimelerin gücünü bu denli ustaca kullanmanız gerçekten takdire şayan. Yıllardır bu sayfayı her ziyaret ettiğimde aynı hisle ayrılıyorum; hem düşündürücü hem de ruhuma iyi gelen bir şeyler okumuş olmanın huzuruyla. Bu tutarlı kalite ve samimi yaklaşımınız, sizi diğerlerinden hep ayırdı benim için.
Bu blogu ilk keşfettiğim günü hatırlıyorum da… O zamandan beri her yazınızı kaçırmadan okurum. İlk zamanlardaki o içten, samimi paylaşımlarınızdan, bugünkü bu engin bilgi birikiminizi de kattığınız, kapsamlı ve her seferinde daha da zenginleşen içeriklerinize kadar her aşamasına şahit oldum. Sizinle birlikte adeta ben de büyüdüm. Bu eşsiz yolculuğunuzda daima arkanızdayım, kaleminize sağlık hocam!
Hani eskiden, büyüklerimizden duyardık ya, “insan annesini kaybetse de kalbinde taşır” diye. Bu sözler çocuk aklımızla tam ne anlama gelir bilemezdik belki ama içimizde hep bir yerlere dokunurdu. Bugün bu yazıyı okurken o eski günlerdeki hisler canlandı yeniden.
Benim annem de her gece yatmadan önce odama gelir, saçlarımı okşar, kulağıma küçük bir sır fısıldardı. O fısıltılar şimdi bile kulaklarımda. Sanki hiç gitmemiş gibi. Yazınızdaki o derin bağ, o hiç bitmeyen muhabbet işte tam da bu hissi anlatıyor. Ne güzel bir hatırlatma oldu, teşekkürler.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Annenizle aranızdaki o özel bağın, o güzel anıların sizin için ne kadar kıymetli olduğunu anlıyorum. Yazımın sizde böyle derin duygular uyandırması, geçmişteki o güzel anları yeniden canlandırması benim için çok değerli. Anılarınızın hep taze kalması dileğiyle. Profilimden diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.
Bu yazıyı okuyunca aklıma geldi, ben de annemi kaybettikten sonra benzer bir durumu çok yaşamıştım. En basitinden, telefonda bir haber duyduğumda ya da çok komik bir şey olduğunda hemen onu aramak isterdim. Elim telefona giderdi BİLİYOR MUSUN? Sonra o anki boşluk hissi… Sanki dünyanın en doğal şeyiymiş gibi yapmak istiyorsun ama yapamıyorsun işte.
Zamanla bu his biraz değişiyor tabii. Şimdi onu aramıyorum ama içimden konuşuyorum. Bazen bir karar almam gerektiğinde onun ne diyeceğini düşünürüm, bazen de sadece günümü anlatırım sessizce. O fısıltılar dediğiniz şey var ya, işte o anlarda tam da öyle hissediyorum. Sanki o hep yanımda, bir şekilde beni duyuyor gibi.