Felsefe

Mevlana’nın Çağları Aşan Anlamlı Sözleri ve Öğütleri

İnsanlık tarihinin derinliklerinden yankılanan, zamanın ve coğrafyanın ötesine ulaşan Mevlana’nın sözleri, ruhlarımıza dokunmaya ve düşüncelerimizi aydınlatmaya devam ediyor. Her biri kendi içinde bir evren barındıran bu bilgece deyişler, tasavvufun ve aşkın en saf halini bizlere sunar.

Gönül Dünyasından İnciler: Mevlana’nın Bilgece Deyişleri

13. yüzyılın bu büyük düşünürü, eserleriyle sadece Anadolu topraklarını değil, tüm dünyayı etkisi altına almıştır. O’nun her bir sözü, insanın iç dünyasına doğru bir yolculuk niteliğindedir; aşkı, sabrı, tevazuyu ve hayatın manevi boyutlarını derinlemesine anlatan eşsiz bir mirastır. Mevlana’nın felsefesi, kalbi ve ruhu keşfetmeye davet ederken, yaşam üzerine filozof sözleri gibi evrensel hakikatleri de içinde barındırır.

    • Üç sözden fazla değil, tüm ömrüm şu üç söz; hamdım, piştim, yandım.
    • Cahil kişi gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır.
    • Bazen halimize Melekler imrenir. Bazen de halimizden Şeytan bile iğrenir.
    • Can’ı Canan’a teslime hazır değilsen ‘ben Aşk’ım’ deme kimseye.
    • Aşk nasip işidir hesap işi değil! Aşk adayıştır arayış değil! Sen adanmışsan ve yanmışsan bu uğurda aşk seni bulmaya gelir.
    • Bir kimsede kibir varsa, söz söylediği zaman soğan gibi kokar.
    • Beni çok özle, bir daha bu kadar sevmeyecekler seni. Aşksız olma ki ölü olmayasın. Aşkta öl ki diri kalasın.
    • Kalbinizle yaptığınız her şey size geri dönecektir.
    • Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın.
    • Bilmez misin ki cevap vermemek de cevaptır.
    • Yapraksız kaldın diye gövdeni kestirme. Zira bu işin baharı var.
    • Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus.
    • Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.
    • Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.
    • Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.
    • Köpeklerin kardeşliği, aralarına kemik atılana kadardır.
    • Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır…
    • Kanat vardır doğanı padişaha götürür; kanat vardır kuzgunu leşe götürür.
    • Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, olsun! Vuslata aşık gönül susmaya da razı.
    • İmtihan içinde imtihan vardır. Derlen toparlan da ufak bir imtihana satma kendini.
    • Yaşadığın dünyaya bak; yüce tanrı, hangi eserini sevginin kucağında büyütmemiş? Neden okşamak ve kucaklamakla gidilecek yere, tekme ve tokatla erişmeyi tercih edesin?
    • Sabır önceleri zehirdir. Huy edinirsen bal olur!
    • Yok, dünyada hicrandan daha acı ne istiyorsan et de onu etme.
    • Yürürken başımın yerde olması sizi rahatsız etmesin. Benim tek derdim; yere düşen edebinize takılmamak.
    • Gülü gülene ver. Kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir. Kıymet bilene ver.
    • Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur.
    • Kalbimi ve ruhumu vermenin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla.
    • Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.
    • Gel de birbirimizin kadrini bilelim. Çünkü ansızın ayrılacağız birbirimizden.
    • Kötülük yaptın mı kork! Çünkü o bir tohumdur. Allah yeşertir, karşına çıkarır.
    • Ey sevgili. Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayallerde harap olmuşuz.
    • Ahlak örtüsü olmayanı, başörtüsü dindar yapmaz.
    • Yılan sokması seni sadece canından eder. Ama kötü dost hem candan, hem de imandan eder!
    • Merhamette güneş gibi ol; cömertlikte akarsu gibi ol; tevazuda toprak gibi ol; ayıpları, kusurları örtmekte gece gibi ol.
    • Ey sevgili; heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım, gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan, ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir.
    • İsyanlardayım dedi. Hayır, imtihanlardaydı. Fark etseydi, kurtulacaktı.
    • Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.
    • Gerçek aşk’ı bilen kalp bir damla suya bile hürmetle bakar.
    • Akıl bir kuzu, nefis bir kurt, iman ise çobandır. İman kuvvetli olmazsa, nefis aklı yer.
    • Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.
    • Bir yandan korkun bir yandan umudun varsa iki kanatlı olursun. Tek kanatla uçulmaz zaten.
    • Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
    • İnsan her şeyi göremez; sevdiğin şeyler, seni kör ve sağır eder.
    • Ey Müslüman, edep nedir diye sorarsan bil ki edep, her edepsizin edepsizliğine katlanmaktır.
    • Ey dost! Derdin ne olursa olsun umudun her zaman Allah olsun.
    • Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür.
    • Kim demiş gül yaşar dikenin himayesinde? Dikenin itibarı gül himayesinde!
    • Harf’ler yetmedi anlaşılmama, bari hâl’den anla.
    • Sen Allah’a güven. Hiç beklemediğin anda çiçek açar umutlar.
    • Gönül sevgiyi bulmuşsa kuru dal bile çiçek açar.
    • Aklım her gün tövbe eder. Nefsim her an tövbemi bozar. Arada kalmış bîçareyim. İyi ki senin kapın var.
    • Güzelliğin bir damlası olan Leyla için uykuyu haram etmek çok değilse, güzelliğin kaynağı Mevla için bir ömrü feda etmek az bile.
    • Tut ki Ali’den sana miras kaldı Zülfikar. Sende Ali’nin yüreği yoksa Zülfikar neye yarar?
    • Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır.
    • Dua kapı çalmaktır. Gerisine karışmak haddi aşmaktır.
    • Okuyarak öğreneceksin ama severek anlayacaksın.
    • Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!
    • Her yerde olmak gibi bir duan varsa, gönüllere gir; çünkü sevenler, sevdiklerini gönüllerinde taşırlar.
    • Ey sahura kalkan, sahur yemeği yiyen kişi! Az konuş, hatta sus! Sus da orucu anlayanlar, oruçtan söz etsinler.
    • Muhabbet ve merhamet, insanlığın; hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır.
    • Gözyaşının bile görevi varmış. Ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.
    • Bazı insanlar bize armağandır, bazıları ise ders.
    • İyiyim desem yalan olur, kötüyüm desem inancıma dokunur. En iyisi şükre vurayım dilimi, belki o zaman kalbim kurtulur.
    • Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
    • Kitaplardan önce, kendimizi okumaya çalışalım.
    • Kalp denizdir, dil de kıyı. Deniz de ne varsa kıyıya o vurur.
    • Ne zaman gökyüzüne bir nefes, bir dua gönderdin de ardınca ona benzer iyilik görmedin?
    • Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır.
    • Bozuk olunca maya, ne ar tanır ne de hayâ!
    • Nasibinde varsa alırsın karıncadan bile ders. Nasibinde yoksa bütün cihan önüne serilse sana ters.
    • Kim, ne olursa olsun, sevgili bizim olsun tek, canı, canımız olsun.
    • Gönül, gönül verilerek alınır.
    • Dilini terbiye etmeden önce yüreğini terbiye et; çünkü söz yürekten gelir, dilden çıkar.
    • Kimle gezdiğinize, kimle arkadaşlık ettiğinize dikkat edin. Çünkü bülbül güle, karga çöplüğe götürür.
    • Gönül, ebedi olmayan mülkü, bir rüya bil!
    • Şarap küpü nereye konursa konsun şaraptır. Gül mezbelelikte bitmekle kötü olmaz, şarap altın tasa konmakla helal olmaz.
    • Misafirsin bu hanede ey gönül, umduğunla değil bulduğunla gül, hane sahibi ne derse o olur, ne kimseye sitem eyle, ne üzül.
    • Şikayetçi, kötü huyludur. İyi huylu şikayet etmez, tahammül eder.
    • Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş, yok mu altından gümüşten bir kurtuluş?
    • Çektirilen acı havada asılı kalmaz, çektirenin başına düşer.
    • Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.
    • Fakat harap olmaktan niye gamlanayım? Harabenin altında padişah hazinesi var.
    • Doğruların yemin etmeye ihtiyacı yoktur.
    • Cahille girme münakaşaya. Ya sinirini zıplatır tavana! Ya da yazık olur adabına.
    • Kusur arıyorsan, tüm aynalar senin.

Aşk ve İnsan Üzerine Sonsuz Fısıltılar

    • Aşk, bir nehrin denize kavuşma özlemidir; durulmak için değil, sonsuzlaşmak içindir.
    • Gerçek aşk, gözle görülmez, tenle hissedilmez; o, ruhun ruhu tanımasıdır.
    • Gönül kapısını aralayabilen, dünyanın en büyük hazinesine erişmiştir.
    • Aşk, dikenli güllere benzemez; o, dikenleri gül bahçesine çeviren bir esirdir.
    • Sevgi ektiğin her yere, umut filizleri yeşerir; nefret ektiğin yerde ise yalnızlık büyür.
    • İnsan, kalbiyle gördüğü kadar insandır; gözleriyle gördüğü, sadece bir gölgedir.
    • Aşk, bir aynadır; baktığında kendine değil, sevdiğinin ruhuna bakarsın.
    • Seninle geçen her an, ebediyetten çalınmış bir nefestir.
    • Aşk, dil bilmez, ırk tanımaz; o, tüm kainatın ortak lisanıdır.
    • Sevgiliye giden yol, ayaklardan değil, yürekten geçer.
    • Anlamlı ve özlü sözler gibi, aşk da sadece duyan kulaklara değil, hisseden kalplere fısıldanır.
    • Aşkın kanatları vardır, seni sıradanlıktan alıp gökyüzüne taşır.
    • Bir damla aşk, tüm çöle hayat verir; bir tutam nefret, cenneti cehenneme çevirir.
    • Canı canana adamayan, ne bilse de cahildir aşk yolunda.
    • Aşkın ateşiyle yanmayan kalp, kışın buz kesmiş toprağa benzer, baharı bekler durur.
    • Sevmek bir sanatsa, aşık olanlar onun en usta ressamlarıdır.
    • Ey gönül, aşkınla tutuştuğun zaman, dünya sana dar gelse de, ruhun genişler.
    • Sözlerin en güzeli, kalpten çıkıp kalbe ulaşandır; aşk da bu sözlerin baş tacıdır.
    • Gülün kokusu nasıl dikende gizliyse, aşkın sırrı da kalpte gizlidir.
    • Aşkın fısıltıları, en gürültülü şehirlerde bile duyulur, yeter ki dinlemeye gönül olsun.
    • Gerçek dost, gölgene değil, ruhuna ışık tutandır.
    • İnsan insana emanettir; emanete ihanet eden, kendine ihanet eder.
    • Birbirini seven iki gönül, tüm evreni aydınlatır.
    • Sevmek, karşılığını beklemek değildir; sevmek, kendi varlığını unutup diğeri olmak demektir.
    • Ey aşk! Sen hem derman hem dertsin; her ikisi de sensiz olmaz.
    • Canım dediğin kadar değil, uğruna yandığın kadardır sevgin.
    • Gönül bir bahçeyse, aşk onun en nadide çiçeğidir.
    • Sevgi, kederi bal eyler, nefreti ise zehir.

Sabır, Tevazu ve Hayatın Gizemleri

    • Sabır, acıyı şerbete, kederi neşeye dönüştüren iksirdir.
    • Tevazu, bir dağın zirvesinden ovaya bakmak gibidir; büyüklüğünü bilip alçakgönüllü olmaktır.
    • Hayat bir nehir gibidir; bazen sakin akar, bazen coşar, önemli olan akışına güvenmektir.
    • Her damla gözyaşında bir umut tohumu, her düşüşte bir yükseliş gizlidir.
    • Zaman, bir öğretmendir; bize her şeyi öğretir, yeter ki öğrenmeye açık olalım.
    • Edepten büyük miras, sabırdan yüce zenginlik yoktur.
    • Bir musibet bin nasihatten evladır, derler; zira tecrübe en iyi rehberdir.
    • Kaderin cilvesi, bazen en çıkmaz sanılan yolları açar.
    • Sırrı bilmeyen kalp, ne kadar yaşasa da kördür.
    • Kendini bilmek, tüm evreni çözmekten daha zor ve daha kıymetlidir.
    • Zorluklar, ruhun cilasıdır; parlamak için biraz paslanmak gerekir.
    • Gökyüzüne bakmayı öğren, yıldızlar sana yol gösterecektir.
    • Toprağın altında bekleyen tohum gibi ol, vakti geldiğinde mutlaka yeşereceksin.
    • Her an bir başlangıç, her nefes bir şükür sebebidir.
    • Gönül gözüyle görmeyenler, ışığın en parlak halini bile göremez.
    • Haksızlığa karşı susmak, zulme ortak olmaktır.
    • Gerçek cömertlik, verdiğini unutup almayana helal etmektir.
    • Sabır, acı bir ilaçtır; ama şifası tatlıdır.
    • Tevazu, bilgeliğin tacıdır; onu taşıyanlar, en yüksek mertebededir.
    • Her gecenin sonunda bir şafak, her kederin ardında bir neşe vardır.
    • Kaderin gizemli perdesi, zamanı gelince aralanır.
    • Kimi zaman sessizlik, bin kelimeden daha fazla şey anlatır.
    • İyilik, bulaşıcıdır; birine yaptığın, binlere ulaşır.
    • Kalbin kapısını kilitlersen, ışık içeri giremez.
    • Küçük bir iyilik, büyük bir kötülüğü yok edebilir.

Kendine Dönüş ve İçsel Aydınlanma

    • Kendini bulan, tüm dünyayı bulmuştur; kendini kaybeden ise dünyaları kaybetmiştir.
    • İçindeki ışığı keşfet, o ışık tüm karanlıkları aydınlatacaktır.
    • Her insan, kendi evreninin güneşidir; parlamak için içindeki gücü bulmalıdır.
    • Sana verilmiş en büyük hediye, kendi varlığındır; onu hor görme.
    • Gerçek bilgelik, ne kadar az bildiğini fark etmektir.
    • Kendine dönen yolcu, en uzun ve en anlamlı yolculuğu tamamlamıştır.
    • İçindeki sesi dinle; o ses, en doğru rehberindir.
    • Dışarıdaki dünyayı değiştirmeden önce, kendi iç dünyanı değiştirmelisin.
    • Ayna, sana sadece suretini gösterir; ruhunu görmek için kalbine bak.
    • Kendi bahçeni ekmeden, başkasının çiçeğini beklemek boşunadır.
    • Herkesin içinde saklı bir bilgelik pınarı vardır; onu keşfetmek, hayatın anlamıdır.
    • Kendine karşı dürüst ol; bu, tüm dünyaya karşı dürüst olmanın ilk adımıdır.
    • İçsel huzur, dışsal olaylardan bağımsız bir hazinedir.
    • Kendi kusurlarını gören, başkasının ayıbını örtmeye çalışır.
    • Yüreğin ne kadar genişse, dünya da sana o kadar geniş olur.
    • <strongİnsan, kendine ne kadar yakın olursa, Hakikat’e o kadar yaklaşır.
    • Kendini anlamadan, başkasını anlamak mümkün değildir.
    • Ruhunu temizleyen, aynasını parlatmış gibidir.
    • Sessizlikte dinle, içindeki sese kulak ver.
    • Her düşündüğün tohum, her söylediğin bir çiçektir.
    • Gerçek özgürlük, nefsin esaretinden kurtulmaktır.
    • Kendi zindanını yıkan, tüm kainata özgürlük getirir.

Şems-i Tebrizi’nin dediği gibi: “Kader, hayatımızın önceden çizilmiş yolu değildir. Yolun kendisidir. Her bir adımda, kader yeniden yazılır.” Bu sözler, Mevlana’nın öğütleriyle de paralellik gösterir; insan kendi dönüşümüyle kaderini şekillendirebilir.

Sözün Kalpteki Yankısı: Mevlana’dan Ebedi Öğütler

Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin sözleri, sadece geçmişin bir yansıması değil, aynı zamanda günümüz insanının ruhsal ve düşünsel ihtiyaçlarına ışık tutan evrensel bir kılavuzdur. O’nun derinlikli bakış açısı, modern dünyanın karmaşasında kaybolan ruhlara huzur ve anlam sunar. Bu eşsiz <strongbilgelik dolu Mevlana sözleri, bizlere sadece okumayı değil, aynı zamanda hissetmeyi ve yaşamayı öğretir. Mevlana’nın tasavvufi felsefesinden süzülen bu inciler, kalplerimize dokunarak, bizi daha anlayışlı, daha sabırlı ve daha sevgi dolu bireyler olmaya teşvik eder. Siz de bu sözleri hayatınızın bir parçası yaparak, kendi içsel yolculuğunuzda yeni kapılar aralayabilir ve bu derin anlamları sevdiklerinizle paylaşarak onların da dünyasına ışık tutabilirsiniz.

Veronika

Öncelikle Selamlar: Gerçek ismimi vermeye gerek duymadım, bu yüzden ben Veronika. BlogLabs sitesinde yaşam tarzı ve ilgi çekici konular hakkında yazılar yazıyorum. Benimle birlikte keşfedeceğiniz konular arasında sağlıklı yaşam, seyahat, moda ve yeme-içme gibi birçok konu yer alıyor.Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon fakültesinde öğrenciyim. Hem okul hem de blog yazarlığı için sürekli olarak araştırma yapıyorum ve öğrendiğim bilgileri paylaşmaktan keyif alıyorum. Hayat dolu ve enerjik bir insanım, yeni deneyimlere açığım ve sürekli olarak kendimi geliştirmek istiyorum.Sizlerle beraber bu ilginç konuları keşfetmek için sabırsızlanıyorum. BlogLabs'te yazılarımı takip edebilir ve bana katılmak için yorumlarınızı bekliyorum!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu