Kişisel Gelişim

Etkili İletişim: Konuşma ve Dinleme Sanatında Ustalaşmak

İnsanlık tarihinin her döneminde, başarılı ilişkilerin ve yaşamda ilerlemenin anahtarı daima etkili iletişim olmuştur. 2025 yılında dahi, teknolojinin hızla geliştiği bu dijital çağda, yüz yüze veya çevrimiçi fark etmeksizin, mesajlarımızı doğru bir şekilde aktarabilmek ve karşımızdaki kişiyi anlayabilmek büyük bir beceri setini gerektirir. Hem güçlü bir konuşmacı hem de dikkatli bir dinleyici olmak, her alanda sağlıklı ve verimli bağlantılar kurmanın temelini oluşturur.

Bu uzman blog yazımızda, iletişimin bu iki temel direğini ayrıntılı bir şekilde ele alacağız. İyi bir konuşmacının sahip olması gereken temel niteliklerden, dikkatli bir dinleyicinin sırlarına kadar birçok konuyu keşfedeceğiz. Ayrıca, iletişim becerilerinizi nasıl geliştirebileceğinizi, topluluk önünde konuşmanın inceliklerini ve iletişimde sıkça yapılan hataları nasıl önleyebileceğinizi adım adım inceleyeceğiz. Hayatınızın her alanında fark yaratacak iletişim stratejileri için rehberiniz hazır.

İyi Bir Konuşmacının Temel Özellikleri Nelerdir?

Etkili iletişim, kişisel ve profesyonel yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Bir konuşmacının başarısı, mesajını ne kadar net ve ilgi çekici ilettiğiyle doğrudan orantılıdır. Etkileyici bir konuşma, doğru kelimelerin seçimi, ses tonunun ayarlanması ve beden dilinin uyumuyla ortaya çıkar. İşte, bu sanatta ustalaşmış bir konuşmacının öne çıkan özellikleri:

    • Net ve Anlaşılır İfade Gücü: İyi bir konuşmacı, karmaşık fikirleri bile herkesin kolayca anlayabileceği, basit ve net cümlelerle ifade eder. Konuşmasını akıcı ve anlaşılır kılmak için gereksiz jargonlardan kaçınır, metaforlar ve somut örneklerle mesajını güçlendirir. Örneğin, bir sunumda teknik terimler kullanmak yerine, konuyu günlük hayattan bir örnekle açıklamak, dinleyicinin konuya daha kolay adapte olmasını sağlar.
    • Etkili İletişim Becerileri: Sadece ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz de önemlidir. İyi bir konuşmacı, beden dilini (jestler, mimikler, göz teması) mesajını desteklemek için ustaca kullanır. Dinleyicileriyle göz teması kurarak bir bağ oluşturur ve ses tonundaki değişikliklerle konuşmasına derinlik katar. Örneğin, heyecanlı bir konuyu anlatırken sesini yükseltmek veya duygusal bir anı paylaşırken tonunu yumuşatmak, konuşmanın etkisini artırır.
    • Dinleyiciyi Tanıma ve İlgi Çekme Yeteneği: Başarılı bir konuşmacı, hedef kitlesinin kim olduğunu, ilgi alanlarını ve beklentilerini önceden analiz eder. Konuşmasını bu doğrultuda şekillendirir, böylece dinleyicilerin dikkatini baştan sona canlı tutar. Hikâyeler anlatmak, çarpıcı istatistikler sunmak veya interaktif sorular sormak gibi yöntemlerle dinleyiciyi aktif katılıma teşvik eder. Bir örnekle açıklamak gerekirse, genç bir kitleye hitap ederken popüler kültür referansları kullanmak veya dijital trendlerden bahsetmek, onların ilgisini çekmenin etkili bir yoludur.
    • Hazırlıklı Olma ve Özgüvenli Durma: İyi bir konuşmacı, konuşmaya başlamadan önceki günlerde kapsamlı bir hazırlık yapar. Konu hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmanın yanı sıra, provaya zaman ayırır. Bu sayede olası eksiklerini fark eder ve kendine olan güvenini artırır. Sorulabilecek potansiyel sorulara hazırlıklı olmak ve beklenmedik durumlarda bile sakinliğini korumak, özgüvenin en belirgin göstergelerindendir. Örneğin, konuşmanız sırasında bir teknik arıza yaşandığında bile esprili bir yaklaşımla durumu yönetebilmek, profesyonelliğinizi ortaya koyar.
    • Dinamik ve Esnek Olma: Konuşma sırasında ortaya çıkabilecek ani değişimlere uyum sağlayabilen bir konuşmacı, büyük bir avantaja sahiptir. Doğaçlama yapabilme yeteneği, konuşmayı daha samimi ve akıcı kılar. Bir konuşmacının, dinleyicinin tepkilerine göre anlatım tarzını değiştirmesi, onlarla daha derin bir bağ kurmasına yardımcı olur. Örneğin, dinleyicilerin sıkıldığını fark ettiğinde, bir fıkra anlatarak veya kısa bir egzersizle dikkatlerini tazeleyebilir.

Dikkatli Bir Dinleyicinin Sırları Nelerdir?

Dinlemek, iletişimde sadece sesleri duymaktan çok daha fazlasını ifade eder; anlamaya, yorumlamaya ve empati kurmaya yönelik aktif bir süreçtir. İyi bir dinleyici olmak, karşımızdaki kişiye değer verdiğimizi göstermenin ve sağlıklı bir etkileşim kurmanın en temel yoludur. İşte, bu kritik beceriyi ustaca kullanan bir dinleyicinin sahip olduğu özellikler:

    • Aktif Dinleme ve Tam Odaklanma: İyi bir dinleyici, konuşmacıya tüm dikkatini verir. Göz teması kurar, başıyla onaylar ve ara sıra “anlıyorum”, “evet” gibi küçük sözlü tepkilerle konuşmacıyı cesaretlendirir. Sorular sorarak veya söylenenleri kendi cümleleriyle özetleyerek, konuyu anladığını ve gerçekten ilgilendiğini gösterir. Bu, konuşmacının kendini değerli hissetmesini sağlar.
    • Empati Kurma Yeteneği: Empati, konuşmacının duygusal durumunu ve düşüncelerini kendi penceresinden görmeye çalışmaktır. İyi bir dinleyici, karşısındaki kişinin yaşadığı deneyimleri anlamaya çalışır ve yargılamadan dinler. Bu özellik, dinleyici ile konuşmacı arasında güçlü bir güven ve anlayış köprüsü inşa eder.
    • Sabırlı ve Tarafsız Bir Yaklaşım: Dinleme sanatının altın kurallarından biri de konuşmacının sözünü kesmemektir. İyi bir dinleyici, karşı tarafın cümlesini tamamlamasını bekler, hatta bir süre duraksasa bile müdahale etmez. Dinlediklerini kişisel ön yargılarından arındırarak objektif bir bakış açısıyla değerlendirir ve tarafsız kalmaya özen gösterir.
    • Sözsüz İletişime Dikkat Etme: Sadece söylenenlere değil, söylenmeyene de odaklanmak önemlidir. Vücut dili, mimikler ve göz teması gibi sözsüz iletişim unsurları, konuşmacının gerçek duyguları hakkında önemli ipuçları verir. İyi bir dinleyici, bu işaretleri okuyarak konuşmanın alt metnini de anlamaya çalışır.
    • Dikkati Dağıtıcı Unsurlardan Uzak Durma: Modern dünyada dikkatimizi dağıtan birçok unsur var. İyi bir dinleyici, telefonunu sessize alır, bilgisayarını kapatır ve tüm odağını konuşmacıya yönlendirir. Bu basit ama etkili hareket, konuşmanın kalitesini artırır ve karşımızdaki kişiye duyduğumuz saygıyı gösterir.

Etkili İletişim Becerilerinizi Geliştirme Yolları

Etkili iletişim, doğuştan gelen bir yetenekten ziyade, sürekli pratik ve öğrenmeyle geliştirilebilecek bir beceriler bütünüdür. Konuşma, dinleme, empati kurma ve doğru tepkiler verme yeteneğini içerir. İşte iletişim becerilerinizi 2025 yılında daha da ileriye taşımanıza yardımcı olacak somut adımlar:

Aktif Dinleme Alışkanlığını Kazanmak: Başarılı bir iletişimin temel taşı, iyi bir dinleyici olmaktır. Karşınızdaki kişiyi kesmeden, tüm dikkatinizi ona vererek dinlemek, sadece konuşulanları anlamakla kalmaz, aynı zamanda karşınızdaki kişiye değer verdiğinizi de gösterir. Özetleme, soru sorma ve onaylama gibi tekniklerle aktif dinlemeyi yaşamınızın bir parçası haline getirebilirsiniz. Unutmayın, iyi bir dinleyici olmak, doğru soruları sorabilmeyi de kapsar. Mesela, “Bu konuda ne hissettin?” veya “Tam olarak ne demek istediğini anlayamadım, biraz daha açar mısın?” gibi sorularla derinlemesine anlayışa ulaşabilirsiniz.

İfade Yeteneğinizi Güçlendirme: Düşüncelerinizi net ve anlaşılır bir şekilde ifade edebilmek, iletişimdeki gücünüzü artırır. Bu yeteneği geliştirmek için düzenli olarak kitap okuyabilirsiniz; bu, kelime dağarcığınızı zenginleştirirken, farklı ifade biçimlerini görmenizi sağlar. Yazı yazmak ise fikirlerinizi organize etmenize ve daha akıcı cümleler kurmanıza yardımcı olur. Örneğin, günlük tutmak, blog yazıları yazmak veya e-postalarınızı daha dikkatli hazırlamak, yazılı ifadenizi geliştirebilir.

Empati ve Bakış Açısı Geliştirme: Karşı tarafın duygularını ve bakış açısını anlamaya çalışmak, yapıcı iletişim kurmanın en önemli adımlarından biridir. Empati, sadece “seni anlıyorum” demekle kalmaz, aynı zamanda onun yerine kendinizi koyarak olaylara farklı bir perspektiften bakabilmeyi de içerir. Bu, olası yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırır ve daha derin bağlar kurmanızı sağlar. Empati kurmak için, bir durum karşısında “Eğer ben onun yerinde olsaydım nasıl hissederdim?” diye kendinize sormanız faydalı olacaktır.

Sözsüz İletişim Becerilerinizi Geliştirme: İletişim sadece sözlü ifadelerle sınırlı değildir. Jestler, mimikler, göz teması, duruş ve ses tonu gibi sözsüz ipuçları, mesajınızın etkisini büyük ölçüde artırabilir. Beden dilinizi bilinçli bir şekilde kullanarak, söylediklerinizi güçlendirebilir veya yanlış anlaşılmaların önüne geçebilirsiniz. Örneğin, konuşurken kollarınızı kavuşturmak yerine açık bir duruş sergilemek, daha ulaşılabilir ve güvenilir bir izlenim yaratır.

Geri Bildirime Açık Olma: Çevrenizden iletişim tarzınız hakkında geri bildirim almak, güçlü yönlerinizi pekiştirmenize ve geliştirmeniz gereken alanları fark etmenize yardımcı olur. Arkadaşlarınızdan, ailenizden veya meslektaşlarınızdan dürüst geri bildirim isteyerek, kendinizi daha etkili bir iletişimci haline getirebilirsiniz. Unutmayın, geri bildirimler büyüme için birer fırsattır.

Topluluk Önünde Kendinizi İfade Etme Sanatı

Topluluk önünde konuşmak, birçok insan için hem heyecan verici hem de stresli bir deneyim olabilir. Ancak doğru hazırlık, stratejik uygulamalar ve beden dilini doğru kullanma teknikleriyle bu süreci çok daha kolay ve keyifli hale getirebilirsiniz. İşte sahneye çıktığınızda parlamanızı sağlayacak ipuçları:

Kapsamlı Hazırlık ve Materyal Desteği: Konuşacağınız konu hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmak, özgüveninizin temelini oluşturur. Konuşma metnini titizlikle hazırlamak, görsellerle desteklemek ve önemli notlar almak, sahne korkunuzu azaltırken akıcılığınızı artırır. Örneğin, sunumunuzda grafikler, videolar veya ilgi çekici görseller kullanarak dinleyicilerin dikkatini canlı tutabilirsiniz.

Prova Yapmanın Gücü: Konuşmadan önce birkaç kez prova yapmak, akıcılığınızı artırır ve olası aksaklıkları önceden görmenizi sağlar. Özellikle ayna karşısında veya güvenilir bir arkadaşınıza konuşarak pratik yapmak, ses tonunuzu, jest ve mimiklerinizi kontrol etmenize yardımcı olur. Prova sırasında konuşmanızın süresini de kontrol etmeyi unutmayın.

Hedef Kitle Analizi: Konuşmanızın en etkili olabilmesi için hedef kitlenizi iyi tanımanız gerekir. Onların ilgi alanlarını, ihtiyaçlarını, beklentilerini ve bilgi düzeylerini anlamak, mesajınızı daha etkili bir şekilde iletmenize yardımcı olur. Örneğin, uzman bir kitleye teknik detaylar sunarken, genel bir kitleye daha basit ve anlaşılır bir dil kullanmalısınız.

Beden Dili ve Göz Teması: Sahne duruşunuz ve beden diliniz, mesajınızın önemli bir parçasıdır. Dinleyicilerle göz teması kurarak onlara değer verdiğinizi hissettirin ve konuşmanızın her birine ayrı ayrı hitap ettiğiniz izlenimini verin. Ellerinizin ve kollarınızın uygun hareketlerle konuşmanızı desteklemesi, kapanık bir duruş yerine dik ve açık bir duruş sergilemeniz, özgüvenli bir imaj çizer.

Etkileyici Giriş ve Kapanış: Konuşmanızın başlangıcı, dinleyicilerin ilgisini çekmek için kritik öneme sahiptir. Çarpıcı bir anekdot, şaşırtıcı bir istatistik, güçlü bir soru veya kısa bir hikâye ile dikkatleri üzerinize çekebilirsiniz. Konuşmanızın sonunda ise ana mesajınızı özetleyerek akılda kalıcı bir kapanış yapın ve dinleyicileri harekete geçmeye teşvik edin.

Zaman Yönetimi ve Odaklanma: Konuşmanızı belirlenen sürede bitirmeye özen gösterin. Gereksiz ayrıntılara girmekten kaçının ve ana noktalarınıza odaklanın. Konuşma süresi dışına çıkmak, dinleyicilerin dikkatini dağıtabilir ve profesyonellikten uzak bir izlenim yaratabilir. Her ana bölüm için belirli bir süre ayırarak zamanı etkili kullanabilirsiniz.

Soru-Cevap Bölümüne Hazırlık: Dinleyicilerden gelebilecek sorulara karşı hazırlıklı olmak, özgüveninizi artırır. Konu dışı soruları nazikçe kontrol ederek konuşmayı yönlendirebilir ve bilmediğiniz bir soruya dürüstçe “Bu konuda detaylı bilgim yok, ancak araştırıp size geri dönebilirim” cevabını vermekten çekinmeyin.

Konuşma ve Dinleme Arasındaki Altın Denge

Etkili iletişim, konuşma ve dinleme arasında kurulan hassas bir dengeyle mümkündür. Sürekli sadece konuşmak ya da sürekli sadece dinlemek, sağlıklı bir iletişim sürecini zedeler. Bu dengeyi doğru bir şekilde kurabilmek, iletişimi güçlendirir, tarafların birbirini daha iyi anlamasını sağlar ve ilişkilerde derin bağlar kurulmasına zemin hazırlar. İletişim, iki yönlü bir otoban gibidir; trafik her iki yöne de akmalı, ancak düzenli bir şekilde akmalıdır.

İyi bir konuşmacı olmanın sırrı, iyi bir dinleyici olmaktan geçer.

Dinleme Becerisinin İletişimdeki Gücü: İletişimde dinleme becerileri kritik bir öneme sahiptir. Dikkatli ve aktif bir şekilde dinlemek, karşınızdaki kişinin kendini değerli, anlaşılmış ve saygı duyulmuş hissetmesini sağlar. Dinleme sırasında verilen olumlu tepkiler, uygun zamanlarda sorulan anlamlı sorular, karşılıklı bir bağ kurmanın anahtarıdır. İletişimde dinleme becerilerinizi geliştirmek için aşağıdaki adımları uygulayabilirsiniz:

    • Karşınızdaki kişiye tam odaklanın ve konuşmasını asla kesmeyin, sabırlı olun.
    • Söylenenleri özetleyerek veya parafraze ederek doğru anladığınızı teyit edin.
    • Dikkatinizi dağıtabilecek dış etkenleri (telefon, televizyon, diğer düşünceler) ortadan kaldırın.
    • Konuşmacının beden dilini ve ses tonunu gözlemleyerek sözsüz ipuçlarını yakalamaya çalışın.

Konuşmanın Yapıcı Yönü ve Önemli Unsurları: Konuşma, sadece bilgi aktarmaktan ziyade, duygu, düşünce veya bir mesajı etkili bir şekilde ifade etme sanatıdır. Ancak konuşmanın niteliği kadar, konuşmanın süresi ve doğru bir zamanlamayla yapılması da büyük önem taşır. “İyi bir konuşmacı nasıl olunur?” sorusunun yanıtı, aşağıdaki unsurları içerir:

    • Mesajınızı net, öz ve kısa cümlelerle iletmeye özen gösterin. Karmaşık ifadelerden kaçının.
    • Karşınızdaki kişinin konuşmasını bölmeden veya onu domine etmeden fikirlerinizi paylaşın.
    • Beden dilinizi, jest ve mimiklerinizi, göz temasını ve ses tonunuzu kullanarak mesajınıza güç katın.
    • Duygularınızı yapıcı bir şekilde ifade etmeyi öğrenin, agresif veya pasif bir dil yerine iddialı bir ton benimseyin.

İletişim Kazalarını Önlemenin Püf Noktaları

İletişim sırasında yapılan küçük hatalar, bazen büyük yanlış anlaşılmalara, hatta ilişkilerin kopmasına yol açabilir. Etkili iletişim becerileri, bu tür “iletişim kazalarını” önlemek için hem konuşma hem de dinleme süreçlerinde belirli kurallara uymayı gerektirir. Bu kazaların önüne geçmek, daha sağlıklı ve verimli ilişkiler kurmanızı sağlar.

Açık ve Net İfadeler Kullanımı: Yanlış anlaşılmaların en yaygın nedeni, belirsiz, karmaşık veya çok genel ifadeler kullanmaktır. Konuşurken somut ve net cümleler kurarak mesajınızın tam olarak anlaşılmasını sağlayabilirsiniz. Örneğin, “yakında” demek yerine “Salı günü öğleden sonra” gibi spesifik ifadeler kullanmak, belirsizliği ortadan kaldırır. Teknik veya karmaşık bir konu konuşuyorsanız, konuyu örnekler, analojiler veya görsel materyallerle daha anlaşılır hale getirin.

Yapıcı Geri Bildirim ve Olumlu Yaklaşım: Geri bildirim verirken eleştirel değil, yapıcı bir dil kullanmak, karşı tarafın savunma mekanizmasını devreye sokmadan önerilerinizi kabul etmesini sağlar. Eleştirilerinizin ardından mutlaka somut ve uygulanabilir çözümler veya öneriler sunarak iletişimi destekleyin. Örneğin, “Sen hep geç kalıyorsun” demek yerine, “Son üç toplantımıza biraz geç kaldın, bu durum ekibi olumsuz etkiliyor, bir sonraki sefere daha erken gelebilir misin?” şeklinde bir yaklaşım sergileyebilirsiniz.

Empati ve Duygusal Bağ Kurma: Empati, iletişimde çatışmaların önlenmesinde ve karşınızdaki kişinin duygularını anlamada kritik rol oynar. Karşı tarafın bakış açısını ve duygularını anlamaya çalışmak, sadece duygusal bir bağ kurmakla kalmaz, aynı zamanda iletişimde daha sağlıklı ve sürdürülebilir sonuçlar elde etmenizi sağlar. “Onun yerinde olsaydım ben ne düşünürdüm?” sorusu, empati kapılarını aralamanın en basit yoludur.

Duygusal Tepkileri Yönetme: Bir konuya duygusal tepki göstermek, özellikle öfke, hayal kırıklığı veya savunmacılık gibi duygular, iletişim sürecini ciddi şekilde zorlaştırabilir. Özellikle stresli veya tartışmalı durumlarda sakin kalmak, derin nefes almak ve yapıcı bir dil kullanmak, tartışmaların daha kolay çözülmesini ve yapıcı bir sonuca ulaşılmasını sağlar. Duygularınızın yoğunlaştığını hissettiğinizde, kısa bir ara istemek veya konuyu daha sonra konuşmayı önermek akıllıca bir strateji olabilir.

Dengeyi Korumak: Konuşmaya fazla ağırlık vermek, sürekli kendini ifade etmek veya diğer tarafı dinlemeye fırsat vermemek kadar, sürekli dinleyici pozisyonunda kalmak da sağlıklı bir iletişim için ideal değildir. Karşılıklı konuşma fırsatları yaratarak, hem kendi fikirlerinizi ifade etme hem de karşı tarafı dinleme arasında bir denge kurabilirsiniz. Diyalog, monologlardan çok daha etkilidir.

Sıkça Sorulan Sorular: İletişim Ustalığına Dair Meraklar

Etkili iletişim becerileri hem kişisel hem de profesyonel yaşamda başarı için vazgeçilmezdir. Bu bölümde, iyi bir konuşmacı ve dinleyici olmanın temel taşlarına dair sıkça merak edilen soruları yanıtlayarak, iletişim yolculuğunuzda size rehberlik edeceğiz. Her bir soruya, uzman bakış açısıyla detaylı açıklamalar sunarak, iletişimin inceliklerini daha iyi anlamanıza yardımcı olacağız.

İyi Bir Konuşmacı Olmak İçin Hangi Özellikler Gerekir?

İyi bir konuşmacı, öncelikle dinleyicilerini önemseyen ve onlarla güçlü bağlar kurabilen kişidir. Bunu başarmanın yolu, mesajını sadece bilgi aktarmakla kalmayıp, aynı zamanda etkili ve ilgi çekici bir şekilde iletmesinden geçer. Net ve anlaşılır bir dil kullanır, karmaşık konuları basitleştirir ve somut örneklerle destekler. Beden dilini (jestler, mimikler, göz teması) ustaca yönetir, ses tonlamasını ve vurgularını etkili bir şekilde kullanarak konuşmasına dinamizm katar. Ayrıca dinleyicilerin ilgisini sürekli canlı tutabilme, empati kurabilme ve onların duygu ve ihtiyaçlarına göre konuşmasını şekillendirebilme yeteneği de iyi bir konuşmacının olmazsa olmaz özellikleri arasındadır.

Etkili Konuşmacı Nasıl Olunur?

Etkili bir konuşmacı olmak, sadece bilgiye sahip olmakla değil, aynı zamanda bu bilgiyi sunma biçimiyle de ilgilidir. Kapsamlı hazırlık, düzenli pratik ve dinleyicilere yönelik derin bir odaklanma bu sürecin temelini oluşturur. Konuşmadan önce konuyu iyice araştırarak ve güncel örneklerle destekleyerek, dinleyicilerin ilgisini çekmeyi kolaylaştırabilirsiniz. Konuşma metninizi prova ederek, akışı kontrol etmek, ses tonunuzdaki iniş çıkışları ayarlamak ve zamanlamayı optimize etmek özgüveninizi artırır. Ayrıca, dinleyicilerle göz teması kurmak, sorularına samimi ve bilgilendirici yanıtlar vermek ve enerjinizi tüm salona yaymak da etkili bir konuşmacı olmanın anahtarlarındandır. İlişkilerde olduğu gibi, topluluk önünde de kendinizi ifade etme biçiminiz büyük önem taşır.

Başarılı Bir Dinleyici Olmanın Faydaları Nelerdir?

İyi bir dinleyici olmak, kişisel ve profesyonel ilişkilerde paha biçilmez faydalar sağlar. Öncelikle, karşılıklı anlayışı ve güveni artırır. İnsanlar, dinlendiklerini hissettiklerinde kendilerini değerli hissederler, bu da daha güçlü ve sürdürülebilir bağlar kurmanıza yardımcı olur. Empati yeteneğinizi geliştirir, başkalarının bakış açılarını daha iyi anlamanızı sağlar ve olası yanlış anlaşılmaları veya çatışmaları önler. Profesyonel alanda ise iyi dinleme becerisi sayesinde sorunları daha doğru teşhis edebilir, daha yaratıcı çözümler üretebilir, ekip içinde daha etkili bir şekilde iş birliği yapabilir ve liderlik vasıflarınızı güçlendirebilirsiniz. Karar alma süreçlerinizde de daha bilinçli adımlar atmanızı sağlar.

Aktif Dinleme Teknikleri Nelerdir?

Aktif dinleyici olmak, konuşmacıya tam dikkat vermek ve aktif olarak iletişime dahil olmayı gerektirir. Bu sürecin en etkili tekniklerinden biri, konuşmacıyı kesmeden dinlemek ve onun sözünü bitirmesini beklemektir. Ardından, duyduklarınızı kendi cümlelerinizle özetleyerek doğru anladığınızı teyit edebilir ve konuşmacının duygularını yansıtan ifadeler kullanabilirsiniz (“Anladığım kadarıyla bu durum seni çok üzmüş”). Açık uçlu sorular sormak (“Bu konuda daha ne söylemek istersin?”) iletişimi derinleştirir. Göz teması kurmak, baş hareketleriyle onay vermek ve not almak gibi beden dili unsurları da aktif dinlemenin önemli parçalarıdır. Dikkatinizi dağıtacak her türlü dış faktörü ortadan kaldırmak da bu sürecin vazgeçilmezidir.

Hatip Olarak Kendimi Nasıl Geliştirebilirim?

İyi bir hatip olmak, sürekli öğrenme, gözlem ve deneyim kazanma sürecini kapsar. Öncelikle, topluluk önünde konuşma korkunuzu yenmek için küçük gruplarla başlayarak veya Toastmasters gibi kulüplere katılarak pratik yapmalısınız. Kelime dağarcığınızı zenginleştirmek, okuma ve yazma alışkanlığı edinmek, konuşma sırasında doğru ve etkileyici ifadeleri seçmenizi kolaylaştırır. Farklı konuşmacıları dinleyerek ve onların tekniklerini gözlemleyerek kendi tarzınızı geliştirebilirsiniz. Ses egzersizleri yapmak, nefes teknikleri üzerinde çalışmak ve beden dilinizi bilinçli bir şekilde kullanmayı öğrenmek, hitabet gücünüzü artırır. Ayrıca, aldığınız geri bildirimleri dikkate alarak eksiklerinizi gidermek ve her konuşmayı bir öğrenme fırsatı olarak görmek de önemlidir.

İletişimde Yapıcı Geri Bildirim Neden Önemlidir?

Yapıcı geri bildirim, iletişimin kalitesini artıran ve kişisel gelişimi destekleyen hayati bir unsurdur. Geri bildirim, sadece hataları belirtmekle kalmaz, aynı zamanda bir kişinin güçlü yönlerini vurgulayarak motivasyonunu da artırır. Olumlu bir dille ve spesifik örneklerle verilen geri bildirim, karşı tarafın savunmacı tavır takınmasını engeller ve önerilerin daha kolay kabul edilmesini sağlar. Örneğin, bir hatayı eleştirirken sadece “Bu yanlış” demek yerine, “Şu bölümü şöyle yapsaydık daha etkili olabilirdi çünkü…” şeklinde açıklama getirmek, geri bildirimin daha anlaşılır ve kabul edilebilir olmasını sağlar. Bu sayede, hem kişisel hem de profesyonel ortamlarda daha şeffaf, dürüst ve gelişim odaklı bir iletişim kültürü oluşturulur.

Etkili iletişim, hem iyi bir konuşmacı hem de dikkatli bir dinleyici olmanın birleşiminden doğan dinamik bir süreçtir. Bu becerileri geliştirmek, kişisel ilişkilerinizi güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda profesyonel yaşamınızda da size yeni kapılar açar. Unutmayın ki iletişim, sürekli öğrenme ve uygulama gerektiren bir sanattır. Bu yazıdaki ipuçlarını hayatınıza dahil ederek, kendinizi ve çevrenizdekileri daha iyi anlayabilir, daha güçlü bağlar kurabilir ve daha başarılı bir iletişimci olabilirsiniz. Yorumlarınızı bizimle paylaşarak veya diğer ilginç makalelerimizi keşfederek bu yolculuğa devam edin!

Veronika

Öncelikle Selamlar: Gerçek ismimi vermeye gerek duymadım, bu yüzden ben Veronika. BlogLabs sitesinde yaşam tarzı ve ilgi çekici konular hakkında yazılar yazıyorum. Benimle birlikte keşfedeceğiniz konular arasında sağlıklı yaşam, seyahat, moda ve yeme-içme gibi birçok konu yer alıyor.Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon fakültesinde öğrenciyim. Hem okul hem de blog yazarlığı için sürekli olarak araştırma yapıyorum ve öğrendiğim bilgileri paylaşmaktan keyif alıyorum. Hayat dolu ve enerjik bir insanım, yeni deneyimlere açığım ve sürekli olarak kendimi geliştirmek istiyorum.Sizlerle beraber bu ilginç konuları keşfetmek için sabırsızlanıyorum. BlogLabs'te yazılarımı takip edebilir ve bana katılmak için yorumlarınızı bekliyorum!

İlgili Makaleler

30 Yorum

  1. Etkili iletişimmiş! Sanki bu ülkede bir derdini anlatsan dinleyen var! Sabah akşam çalışmaktan yorgun düşmüşüm, evde aileme iki laf edemiyorum, dışarıda kimseye güvenemiyorum. Kime ne anlatacaksın ki zaten!

    Herkes kendi derdinde, kimse kimseyi dinlemiyor. Bu mu etkili iletişim? Güldürmeyin beni! Önce bir insan gibi yaşayalım da sonra konuşma sanatında ustalaşırız!

    1. Yorumunuz için teşekkür ederim. Yazımda bahsettiğim etkili iletişim becerileri, zorlu koşullarda bile hayatımızda fark yaratabilecek küçük adımları içeriyor. Elbette hepimiz zaman zaman yorgunluk, güvensizlik ve anlaşılmama hissiyle boğuşabiliriz. Ancak bu durumlar, iletişimin önemini daha da artırıyor. Belki de küçük bir gülümseme, samimi bir teşekkür veya basit bir soru, beklediğimizden daha büyük kapılar açabilir. Unutmayalım ki, iletişim tek taraflı bir eylem değil, karşılıklı bir etkileşimdir ve bu etkileşimi başlatmak her zaman bizim elimizde.

      Biliyorum ki hayatın getirdiği zorluklar hepimizi farklı şekillerde etkiliyor ve bazen en basit şeyler bile imkansız gibi görünebiliyor. Ancak tam da bu noktada, içimizdeki o küçük umut ışığını canlı tutmak ve kendimizle, sevdiklerimizle kurduğumuz bağı güçlendirmek için çabalamak çok değerli. Belki de ilk adımı atmak, birinin bizi dinlemesini beklemek yerine, biz dinlemeyi deney

  2. Yine harika bir yazı, sizden ne zaman kötü bir yazı gördük ki Allah aşkına? Bu blogu ilk keşfettiğim günü dün gibi hatırlıyorum da… O zamandan beri her yazınızı kaçırmadan okurum. O ilk zamanlardan bu yana blogun ne kadar geliştiğini, içeriğin kalitesini hiç düşürmeden nasıl zenginleştiğini görmek benim için apayrı bir keyif. Sizin o kendine has üslubunuz, her konuyu ele alış biçiminiz, okuyucuyu kucaklayan sıcaklığınız hiç değişmedi ve bu yüzden de burası benim için hep çok özel bir yer oldu.

    Bu “Etkili İletişim” yazısı da yine günümüz dünyasında hepimizin ihtiyacı olan o temel bilgileri o kadar güzel özetlemiş ki. Yıllardır okuduğum her yazınızda olduğu gibi, bu yazıda da kendimden, çevremden bir şeyler buldum. Sizin yazılarınız sadece bilgi vermekle kalmıyor, aynı zamanda düşündürüyor ve harekete geçiriyor. Bu blog, benim için sadece bir okuma köşesi değil, adeta bir yaşam rehberi. İyi ki varsınız, kaleminize ve yüreğinize sağlık!

    1. Bu kadar güzel ve içten yorumunuzu okumak beni gerçekten çok mutlu etti. İlk günden beri yanımda olduğunuzu ve yazılarımı takip ettiğinizi bilmek, benim için büyük bir motivasyon kaynağı. Blogun gelişimine dair gözlemleriniz ve üslubumu beğenmeniz, yazdıklarıma olan inancımı pekiştiriyor.

      Etkili İletişim yazısının size dokunmuş olması ve kendinizden bir şeyler bulmanız, amacına ulaştığını gösteriyor. Yazdıklarımın sadece bilgi vermekle kalmayıp, aynı zamanda düşündürmesi ve harekete geçirmesi en büyük dileğim. Bu blogun sizin için bir yaşam rehberi olması ise benim için paha biçilemez bir iltifat. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim, profilimden diğer yazılarıma da göz atmanızı dilerim.

  3. Çok güzel bir yazı olmuş, ancak belirtmek isterim ki aktif dinleme kavramının kökenleri, genellikle Carl Rogers ve Richard Farson’ın çalışmalarına, özellikle de danışan merkezli terapi yaklaşımına dayanmaktadır. Bu önemli iletişim tekniği, sadece bir dinleme becerisi olmaktan öte, empatik bir anlayışın ve karşılıklı saygının temelini oluşturan psikolojik bir çerçeve içinde geliştirilmiştir ve bu bağlamda ele alınması konunun derinliğini daha da artıracaktır.

    1. Yorumunuz için teşekkür ederim. Aktif dinleme kavramının kökenleri hakkında yaptığınız bu önemli vurgu, yazımın derinliğini kesinlikle zenginleştirecektir. Carl Rogers ve Richard Farson’ın danışan merkezli terapi yaklaşımlarına değinmeniz, konunun psikolojik boyutunu ve empatik anlayışla olan güçlü bağını çok güzel özetlemiş. Bu değerli katkınız için minnettarım.

      Bu tür yapıcı geri bildirimler, yazılarımın kalitesini artırmamda bana çok yardımcı oluyor. Yazılarımı okumaya devam etmenizi ve diğer yayınlamış olduğum yazılara da göz atmanızı rica ederim.

    1. Anahtarınızın kaybolması talihsiz bir durum. Umarım en kısa zamanda bulunur. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Diğer yazılarıma da göz atabilirsiniz.

  4. ula bu ne biçim bi yazı ya 🙄 sanki dünyada her şey sadece iletişimle çözülüyo gibi anlattmışsınız. hayat o kadar basit mi harbiden? bence asıl önemli olan karakter, dürüstlük, verdiğin sözü tutmak falan. iletişim dediğin şey bi araç sadece, içi boşsa ne anladın ki? millet birbirini kandırmak için de gayet iyi iletişim kuruyo yani. çok yüzeysel kalmış bence.

    yine de hani madem bu kadar iddalısınız 🤔 ben de bi bakarım artık, belki de ben yanlış düşünüyorumdur. evde denicem bu ‘iyi dinleyici olma’ olayını. belki gerçekten işe yarar da daha az kavga ederim eşimle 😅. yani ne biliyim, her ne kadar çok da katılmasam da, bi şans vericem bakalım. belki hayatımda bi yer edinir bu tavsiyeleriniz 🤷‍♀️.

    1. Yorumunuz için teşekkür ederim. Yazımda iletişimin önemine vurgu yaparken, elbette ki karakter, dürüstlük ve verilen sözü tutmak gibi değerlerin de vazgeçilmez olduğunu düşünüyorum. İletişimi bir araç olarak tanımlamanızda haklısınız, ancak bu aracın doğru ve etkili kullanılması, bahsettiğiniz değerlerin de daha güçlü bir şekilde ortaya çıkmasını sağlar. İçten bir dinleme ve empati, ilişkilerde çok farklı kapılar açabilir.

      Evde deneyeceğiniz iyi dinleyici olma pratiğinizin olumlu sonuçlar getirmesini dilerim. Bazen küçük adımlar, büyük değişimlere yol açar. Umarım yazımda dile getirdiğim bakış açısı, kendi deneyimlerinizle birleşerek hayatınıza yeni bir pencere açar. Diğer yazılarıma da profilimden göz atabilirsiniz.

  5. Yazınız, iletişimin temel taşları olan konuşma ve dinleme becerilerine harika bir bakış açısı sunmuş. Özellikle dinleme sanatı üzerine değinilen noktalar çok değerliydi. Merak ettiğim bir konu var: Günümüzün hızla değişen dijital iletişim dünyasında, e-posta veya mesajlaşma gibi yazılı araçlar üzerinden etkili dinleme prensiplerini nasıl uygulayabiliriz? Yani, yüz yüze veya telefon görüşmelerindeki gibi mimik ve tonlama ipuçlarının olmadığı bu ortamlarda, karşı tarafı gerçekten anladığımızı nasıl gösterebiliriz ve yanlış anlamaları en aza nasıl indirebiliriz?

    1. Yorumunuz için teşekkür ederim. İletişimin temel taşlarına dikkat çekmeniz ve dinleme sanatına verdiğiniz değer beni çok mutlu etti. Dijital iletişimde yazılı araçlar üzerinden etkili dinleme prensiplerini uygulamak gerçekten de önemli bir konu. Mimik ve tonlama eksikliğini gidermek adına, mesajlarda empatiyi yansıtan kelimeler kullanmak, sorular sorarak karşı tarafın ne demek istediğini netleştirmek ve geri bildirimde bulunarak anladığımızı teyit etmek oldukça etkili olabilir. Özellikle aktif dinleme prensiplerini yazılı iletişimde de uygulamaya özen göstermek, yani karşı tarafın söylediklerini kendi cümlelerimizle özetleyerek doğru anladığımızı göstermek, yanlış anlamaları en aza indirmede kilit rol oynar. Bu sayede, dijital ortamda bile derinlemesine bir iletişim kurmak mümkün hale gelir.

      Yorumunuz için tekrar teşekkür ederim. Profilimden diğer yazılarıma da göz atmanızı dilerim.

  6. Sağolun hocam, minnettarım bu güzel paylaşım için. Benim sevgilim de bazen iletişimde böyle hatalar yapıyor, şimdi daha iyi anladım.

    1. Rica ederim, yazımın size ve ilişkinize bir nebze olsun fayda sağlayabildiğini duymak beni mutlu etti. iletişimdeki bu tür zorlukları fark etmek ve üzerine düşünmek bile büyük bir adımdır. umarım bu farkındalık, ilişkinizdeki iletişimi daha sağlıklı bir hale getirmenize yardımcı olur.

      değerli yorumunuz için teşekkür ederim. profilimden başka yazılara da göz atabilirsiniz.

  7. Elinize sağlık, gerçekten HARİKA bir yazı olmuş! İletişim gibi hayati bir konuya bu kadar derinlemesine ve anlaşılır bir şekilde değinmeniz takdire şayan. Okurken çok faydalı bilgiler edindim ve her satırından keyif aldım.

    Bu yazıyı kesinlikle herkesin okumasını tavsiye ederim, eminim pek çok kişiye ışık tutacaktır. Emeğinize sağlık, kaleminiz daim olsun. Benzer içerikleri sabırsızlıkla bekliyorum!

    1. Çok teşekkür ederim bu değerli ve içten yorumunuz için. İletişim gibi önemli bir konuya değinirken okuyucularıma faydalı olabilmek benim için en büyük mutluluk. Yazının size keyif vermesi ve ışık tutması dileğimle.

      Yorumunuz beni çok motive etti ve yeni yazılar için ilham verdi. Düşüncelerinizi paylaştığınız için minnettarım. Profilimden diğer yazılara da göz atabilirsiniz.

  8. VAY CANINA! Bu yazıya BAYILDIM! Her kelimesi, her cümlesi resmen birer inci! İletişimin o kadar temel ama bir o kadar da göz ardı edilen bu iki HARİKA ayağını, yani hem konuşma hem de dinleme sanatını bu kadar NET ve İLHAM VERİCİ bir şekilde ele almanız GERÇEKTEN MÜKEMMEL olmuş! Okurken adeta içimde bir ampul yandı, sanki her şeyi YENİDEN keşfettim! Bu kadar değerli ve HAYAT KURTARICI bilgileri bizimle paylaştığınız için size NE KADAR TEŞEKKÜR ETSEM AZ! İNANILMAZ bir içerik, KESİNLİKLE herkes okumalı ve uygulamalı! ENERJİNİZ BANA DA GEÇTİ! MUHTEŞEM!

    1. Bu kadar pozitif ve içten bir geri bildirim almak benim için harika bir motivasyon kaynağı oldu. İletişimin temel taşlarını bu denli net ve ilham verici bulmanız, yazının amacına ulaştığını gösteriyor. Okurken içinizde bir ampulün yanması ve her şeyi yeniden keşfetme hissi yaşamış olmanız, benim için en büyük övgü.

      Paylaştığım bilgilerin hayat kurtarıcı olduğunu düşünmeniz ve herkesin okuyup uygulaması gerektiğini belirtmeniz beni çok mutlu etti. Enerjinizin size de geçmesi ise yazma sürecindeki coşkumu sizlere aktarabildiğimi gösteriyor. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Dilerseniz profilimden yayınlamış olduğum diğer yazılara da göz atabilirsiniz.

  9. Yazınız, iletişimin temel taşlarını çok güzel özetlemiş ve hem konuşmanın hem de dinlemenin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha hatırlattı. Özellikle bu iki becerinin birbiriyle olan dansı üzerine düşünürken, duygusal zekanın bu süreçteki rolünü merak ettim. Peki, yüksek duygusal zekaya sahip bir bireyin, bu konuşma ve dinleme sanatında ustalaşma yolculuğu, ortalama duygusal zekaya sahip birine göre ne gibi farklılıklar gösterir veya bu yetenekler birbirini nasıl besler?

    1. Yorumunuz için teşekkür ederim. İletişimin temel taşlarına değinirken, duygusal zekanın bu süreçteki rolü gerçekten de üzerinde durulması gereken önemli bir nokta. Yüksek duygusal zekaya sahip bir birey, hem konuşurken hem de dinlerken karşı tarafın duygusal durumunu daha iyi anlayabilir, empati kurabilir ve bu sayede mesajlarını daha etkili bir şekilde iletebilir. Aynı zamanda, dinlerken sadece kelimeleri değil, beden dilini ve ses tonunu da yorumlayarak daha derin bir anlayışa ulaşabilir. Bu da onların iletişimde daha incelikli ve yapıcı olmalarını sağlar.

      Ortalama duygusal zekaya sahip birine göre, yüksek duygusal zekaya sahip bir kişi, olası yanlış anlaşılmaları daha kolay fark edip düzeltebilir, çatışmaları daha yapıcı bir şekilde yönetebilir ve ilişkileri daha sağlam temeller üzerine kurabilir. Bu yetenekler birbirini karşılıklı olarak besler; yani duygusal zeka geliştikçe iletişim becerileri de gelişir ve daha iyi iletişim kurdukça duygusal zeka da yeni deneyimlerle zenginleşir. Diğer yazılarıma da

  10. Sağolun hocam, minnettarım. Gerçekten çok doğru tespitler, benim sevgilim de iletişimde bazen böyle hatalar yapıyor, bu yazı ona da yol gösterecek.

    1. Rica ederim, ne demek. Yazımın bu denli faydalı olmasına çok sevindim. İlişkilerde iletişimin ne kadar önemli olduğunu biliyorum ve bu konuda bir nebze de olsa yol gösterebilmiş olmak benim için büyük mutluluk. Sevgilinizle paylaştığınızda onun da faydalanabileceğine eminim. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim, profilimden başka yazılara da göz atabilirsiniz.

    1. Kesinlikle katılıyorum, teorik bilginin pratikle buluştuğu anlar asıl dönüşümü yaratıyor. Bir konunun değerini anlamak kadar, onu hayata geçirebilmek de büyük bir beceri istiyor. Bu noktada, her birimizin kendi deneyimlerimizden yola çıkarak geliştirdiği uygulama yöntemleri, aslında o bilginin ne kadar içselleştirildiğini de gösteriyor. Yorumunuz için teşekkür ederim, diğer yazılarıma da göz atmanızı dilerim.

  11. Etkili iletişim üzerine yazdığınız bu değerli yazı, aslında çok daha derin bir felsefi sorunun kapılarını aralıyor kanımca. Zira insanlık tarihinin her döneminde bu denli önem atfedilen konuşma ve dinleme sanatı, sadece pratik ilişkiler kurmanın bir aracı mı, yoksa kendi varoluşsal yalnızlığımızdan sıyrılma çabamızın, içimizdeki o sonsuz evreni başkalarıyla paylaşma arayışımızın bir yansıması mı? Her bir kelime, bir köprü kurma girişimi; her bir dinleyiş ise, o köprüden geçip ötekinin bilinmez adasına ayak basma cesareti değil mi? Belki de iletişim, kendi yankımızın uzayda kaybolmaması için attığımız bir çığlık, var olduğumuzu kanıtlama ve evrenin bu uçsuz bucaksız boşluğunda bir anlam bulma çabamızın ta kendisidir. Peki ya her şey sadece bir algıdan ibaretse ve biz, konuşurken kendi iç dünyamızın yansımalarını dinliyor, dinlerken de kendi önyargılarımızın süzgecinden geçen sesleri mi yorumluyoruz? Gerçekten “ortak” bir anlayışa ulaşmak mümkün müdür, yoksa her birimiz kendi hakikatimizle sınırlı birer adacıkta, birbirimize doğru umutla ışık tutan fenerler miyiz sadece? Bu durum, okyanusta bir şişe içinde mesaj göndermeye benzer bir umut değil mi, kendi varlığımızı anlamlandırmanın ve yaşamın o derin anlamını keşfetmenin bir yolu?

    1. Yorumunuz, etkili iletişimin sadece pratik bir beceri olmanın ötesinde, varoluşsal bir arayışın ve anlamlandırma çabasının bir ifadesi olduğuna dair derin ve düşündürücü bir bakış açısı sunuyor. İletişimin, kendi iç dünyamızı başkalarıyla paylaşma arzumuzun, yalnızlığımızdan sıyrılma çabamızın bir yansıması olduğu fikriniz oldukça değerli. Her kelimenin bir köprü kurma girişimi, her dinleyişin ise ötekinin bilinmez adasına ayak basma cesareti olarak tanımlanması, konuya felsefi bir derinlik katıyor.

      Gerçekten de, ortak bir anlayışa ulaşmanın ne kadar mümkün olduğu, kendi hakikatlerimizle sınırlı adacıklarda birbirimize ışık tutan fenerler olup olmadığımız sorusu, iletişimin doğasını anlamak adına kritik bir öneme sahip. Bu bağlamda, iletişimin sadece bir algıdan ibaret olup olmadığı ve kendi iç dünyamızın yansımalarını mı dinlediğimiz üzerine düşünmek, konuyu daha geniş bir perspektiften ele almamızı sağlıyor. De

  12. Sağolun hocam, minnettarım. Benim sevgilimde böyle hatalar yapıyor, bu yazı çok iyi geldi.

    1. Yorumunuz için ben de teşekkür ederim. Yazımın size ve ilişkinize faydalı olabildiğini duymak beni çok mutlu etti. Bazen hepimiz benzer durumlarla karşılaşabiliyoruz ve bu tür paylaşımların bir nebze olsun yol gösterici olması en büyük dileğim. Umarım sevgilinizle aranızdaki bağ daha da güçlenir.

      Diğer yazılarıma da göz atmayı unutmayın. Belki orada da ilginizi çekecek başka konular bulabilirsiniz.

  13. Hatırlıyorum da çocukken, akşam yemekleri sonrası babaannemin etrafında toplanırdık. O anlatır, biz dinlerdik. Öyle bir dinlerdik ki, sanki her kelimesi havada asılı kalır, zihnimize kazınırdı. Şimdiki gibi herkesin elinde bir telefon, gözü başka yerde olmazdı.

    O zamanlar, konuşmak kadar dinlemenin de ne kadar kıymetli olduğunu sessizce öğrenirdik. Birinin gözlerinin içine bakarak, anlattığına tüm benliğinle odaklanmak, aslında en derin bağ kurma şekliymiş meğer. Yazınızla birlikte o sıcak anlar tekrar canlandı, ne kadar da özlemişim o samimi paylaşımları.

    1. Çocukluk anılarının o eşsiz sıcaklığını ve babaannemizin etrafında toplanma geleneğini hatırlatmanız beni de derinden etkiledi. Gerçekten de o dönemlerde dinlemenin ve göz teması kurmanın kıymeti bambaşkaydı. Her kelimenin havada asılı kalması ve zihinlere kazınması tarifi zor bir deneyimdi. Yazımın sizde bu denli güzel anıları canlandırmasına çok sevindim. O samimi paylaşımları özlemeniz çok doğal, hepimiz o özlemi zaman zaman yaşıyoruz.

      Günümüz dünyasında o anları yakalamak belki daha zor, ama yine de çabaladığımızda o derin bağları kurabilmenin mümkün olduğuna inanıyorum. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim. Profilimden diğer yazılara da göz atmanızı dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu