Birini Engellemek: İlişkilerde Sınır mı, Yoksa Tükenmişlik mi?
İnsan ilişkileri, karmaşık dinamiklerle dolu bir labirent gibidir. Bu labirentte zaman zaman karşımıza çıkan bir kavram da “engellemek” eylemidir. Peki, birini engellemek doğru mu? Bu eylem, sadece dijital bir tuşa basmaktan çok daha fazlasını ifade eder. Genellikle duygusal bir tepki olarak ortaya çıkar ve ilişkilerde bir dönüm noktasını işaret edebilir. Bir kişiyi hayatımızdan fiziksel olarak uzaklaştırmak kadar, sanal dünyadan da uzaklaştırmak, o kişiyle aramızdaki bağın ve iletişimin niteliği hakkında önemli ipuçları verir.
Bu makalede, engelleme eyleminin ardındaki psikolojik nedenleri, bu durumun ilişki dinamiklerine etkilerini ve özellikle kadın-erkek ilişkilerindeki yansımalarını derinlemesine inceleyeceğiz. Engellemek ne demek, bu eylemin umursamakla bir ilgisi var mı, ya da engelleyeni engellemek gibi durumlar nasıl değerlendirilmeli gibi sorulara yanıt arayarak, bu karmaşık konuyu tüm boyutlarıyla ele alacağız.
Engellemek, çoğu zaman bir kişinin kendini koruma, sınır çizme veya bir ilişkiyi tamamen bitirme çabasıdır. Ancak bu eylem, aynı zamanda öfke, hayal kırıklığı ve umursamazlık gibi farklı duyguların bir yansıması olabilir. Önemli olan, bu kararın ardındaki gerçek motivasyonu anlamak ve duygusal sağlığımız için en doğru adımı atmaktır.
Engellemenin Temel Anlamı ve İlişkilerdeki Yeri

Modern çağın iletişim araçlarıyla birlikte hayatımıza giren “engellemek” kavramı, sadece sosyal medya platformlarında değil, aynı zamanda telefon rehberlerinde de sıkça karşımıza çıkar. Peki, birini engellemek ne anlama gelir? En basit tanımıyla, bir kişinin sizinle iletişim kurma yollarını kasıtlı olarak kesmek demektir. Bu, mesaj gönderememesi, arayamaması, sosyal medya paylaşımlarınızı görememesi anlamına gelebilir.
İlişkilerde ise bu eylem, genellikle derin bir duygusal tepkinin dışavurumudur. Bazen bir ilişkide yaşanan büyük bir hayal kırıklığı, ihanet ya da sürekli devam eden toksik bir döngü karşısında son çare olarak başvurulur. Karşı tarafın davranışlarına artık tahammül edememek, kendi zihinsel ve duygusal sağlığını koruma isteği, engelleme kararının altında yatan temel nedenler arasında yer alabilir.
Birini Engellemek: Neden ve Ne Zaman?

İnsanların birini engelleme kararı almasının birçok farklı nedeni olabilir. Bu nedenler, genellikle kişisel deneyimlere, ilişkinin doğasına ve engelleme yapan kişinin duygusal durumuna bağlı olarak değişir. Bazen bir tartışmanın sıcaklığıyla, bazen de uzun süredir biriken hayal kırıklıkları ve incinmişlik hisleriyle ortaya çıkabilir.
En yaygın sebeplerden biri, sürekli devam eden ve çözüm bulunamayan çatışmalar karşısında duyulan çaresizliktir. Bir diğer neden ise, manipülatif veya tacizkar davranışlardan korunma arzusudur. Özellikle toksik ilişkilerde, engellemek, kişinin kendi sınırlarını yeniden belirlemesi ve ruh sağlığını koruması için kritik bir adım olabilir.
Engellemek Umursamak mıdır? Duygusal Çatışma
Toplumda yaygın bir yanılgı vardır: “Engelliyorsa umursuyordur.” Peki, gerçekten öyle mi? Engellemek umursamak mıdır? Bu soruya verilecek yanıt, duruma göre değişir. Bazı durumlarda evet, engellemek, kişinin hala duygusal bir bağa sahip olduğunu ve bu bağın ona zarar verdiğini gösterir. Bu, engellenen kişiye karşı hissedilen yoğun öfke, kırgınlık veya acının bir dışavurumu olabilir. Eğer umursamasaydı, muhtemelen engelleme zahmetine katlanmaz, sadece görmezden gelirdi.
Ancak bazı durumlarda, engelleme tamamen bir kopuş ve umursamazlık göstergesi olabilir. Kişi, engellenen kişinin artık hayatında hiçbir yerinin olmamasını ve onunla ilgili hiçbir şeyi görmek veya duymak istemediğini kesin olarak belirtmek amacıyla bu yolu seçer. Bu durumda engellemek, duygusal bir bağın hala var olduğundan ziyade, bu bağın tamamen koptuğunu ilan etme şeklidir. Bu eylem, kişinin zihinsel huzurunu geri kazanmak için sağlıklı sınırlar çizme ihtiyacından da doğabilir.
Bazen en kesin kararlar, en derin duygusal çatışmaların ardından gelir. Engellemek, vazgeçiş veya kurtuluşun sessiz çığlığı olabilir.
Her Yerden Engellemek: Dijital Silinmenin Psikolojisi

Sosyal medya platformlarının ve çeşitli iletişim kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte, “her yerden engellemek” kavramı da ortaya çıkmıştır. Bu, sadece bir uygulamadan değil, kişinin tüm dijital varlığını (WhatsApp, Instagram, Twitter, telefon numarası vb.) engellemek anlamına gelir. Bu kadar kapsamlı bir engelleme, genellikle çok derin bir hayal kırıklığı, ihanet veya tükenmişlik yaşandığını gösterir.
Kişi, engellenen tarafla tüm bağlarını kopararak, o kişinin hayatında bir daha yer almasını istemediğini net bir şekilde ifade eder. Bu durum, özellikle eski sevgililer veya toksik arkadaşlıklar arasında sıkça görülür. Kişi, bu yolla hem kendini potansiyel tacizden korur hem de duygusal olarak tamamen uzaklaşmaya çalışır. Bu eylem, aynı zamanda kendine yeni bir başlangıç yapma ve geçmişi tamamen arkada bırakma arzusunun bir yansımasıdır.
Erkekler Engellenince Ne Hisseder?
Engellenme eyleminin her iki taraf üzerinde de farklı psikolojik etkileri olabilir. Peki, erkekler engellenince ne hisseder? Bu, erkeğin kişiliğine, ilişkinin dinamiklerine ve engellemenin nedenine bağlı olarak büyük farklılık gösterebilir. Bazı erkekler için bu, şok, şaşkınlık ve reddedilmişlik hissi yaratabilir. Özellikle engellemenin nedeni hakkında bir fikirleri yoksa veya beklenmedik bir şekilde gerçekleşmişse, bu durum büyük bir kafa karışıklığına yol açabilir. Ayrılık sonrası pişmanlık da bu süreçte tetiklenebilir.
Diğer yandan, bazı erkekler bu durumu bir özgürleşme olarak algılayabilir. Özellikle ilişkinin zaten toksik olduğu veya sorunların uzun süredir devam ettiği durumlarda, engelleme, bir tür rahatlama sağlayabilir. Ancak genel olarak, engellenme, erkeklerde özgüven sarsılması, öfke ve hatta intikam duygularını tetikleyebilir. Bu durum, onların duygusal olarak kapanmalarına veya gelecekteki ilişkilerinde daha çekingen olmalarına neden olabilir. Erkeklerin de tıpkı kadınlar gibi duygusal tepkiler verdiğini unutmamak önemlidir.
Birini Engellemek mi Engellememek mi? İkilemin Ortasında
Birini engelleme kararı, genellikle büyük bir ikilem yaratır. Birini engellemek mi engellememek mi? Bu sorunun tek bir doğru cevabı yoktur; karar, tamamen bireysel duruma ve kişinin duygusal ihtiyaçlarına bağlıdır. Engellemek, anlık bir öfke veya intikam duygusuyla yapıldığında pişmanlığa yol açabilir. Ancak uzun vadede kişinin zihinsel sağlığı için gerekli olduğunda, kurtarıcı bir adım olabilir.
Engellememek ise, iletişim kapılarını açık bırakmak anlamına gelir. Bu, olası bir uzlaşma veya gelecekteki iletişime fırsat tanıyabilir. Ancak aynı zamanda, kişiyi sürekli tetikte tutabilir, eski duygusal yaraların yeniden açılmasına veya manipülasyonlara maruz kalmaya devam etmesine neden olabilir. Karar verirken, ilişkinin toksik olup olmadığı, karşı tarafın davranışlarının ne kadar zarar verici olduğu ve kendi duygusal sınırlarınızın ne olduğu gibi faktörleri göz önünde bulundurmak önemlidir. En önemlisi, bu kararı kendi iyiliğiniz için, bilinçli bir şekilde vermektir.
Engelleyeni Engellemek Doğru mu? Karşılıklı Bir Döngü
Engellenen birçok kişi için akla gelen ilk soru şudur: “Engelleyeni engellemek doğru mu?” Bu durum, genellikle bir “misilleme” veya “intikam” eylemi olarak görülse de, altında yatan farklı motivasyonlar olabilir. Birincisi, duygusal dengeyi sağlama çabasıdır. Engellenen kişi, bu eylemi yaparak kendini daha az pasif ve daha kontrol sahibi hissedebilir. Bu, bir tür öz saygı eylemi olarak da yorumlanabilir.
İkincisi, iletişimin tamamen kesildiğini ve karşı tarafın artık hayatınızda bir yeri olmadığını net bir şekilde belirtme arzusudur. Bu, duygusal kapanışı sağlama ve ileriye bakma çabasının bir parçası olabilir. Ancak bazen de bu eylem, hala karşı tarafa karşı hissedilen öfke veya kırgınlığın bir göstergesidir. Önemli olan, bu karşılıklı engelleme döngüsünün gerçekten size fayda sağlayıp sağlamadığını sorgulamaktır. Eğer bu eylem size huzur veriyorsa ve ileriye gitmenizi sağlıyorsa doğru olabilir; aksi takdirde, yalnızca mevcut negatif duyguları besleyebilir.
Engelleme Kararı ve Sonrası

Engellemek, her ne kadar kolay bir düğmeye basmak gibi görünse de, ilişkilerde önemli bir dönüm noktasıdır ve sonuçları derin olabilir. Bu kararı verirken ve sonrasında, kişinin kendi duygusal sağlığını ve sınırlarını önceliklendirmesi büyük önem taşır. Unutulmamalıdır ki, bazen en zor kararlar, en büyük huzuru getirir.
Bu yazı, engelleme eyleminin farklı boyutlarını anlamanıza yardımcı olduysa ne mutlu bize. İlişkilerinizde karşılaştığınız zorluklar ve duygusal dinamikler hakkında daha fazla bilgi edinmek için diğer içeriklerimize de göz atabilirsiniz. Yorumlarınızı ve deneyimlerinizi paylaşmaktan çekinmeyin; her hikaye, başkalarına ilham verebilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Birini engellemek doğru mu?
Birini engellemenin “doğru” olup olmadığı duruma ve kişisel ihtiyaçlara bağlıdır. Eğer kişi size zarar veriyor, manipüle ediyor, sürekli sınırlarınızı aşıyor veya ruh sağlığınızı olumsuz etkiliyorsa, engellemek kendinizi koruma ve sağlıklı sınırlar çizme açısından doğru bir adım olabilir. Ancak, anlık öfke veya intikam dürtüsüyle yapılan engellemeler genellikle uzun vadede pişmanlığa yol açabilir.
Engellemek ne anlama gelir?
Engellemek, bir kişiyle dijital veya telefon aracılığıyla iletişimi tamamen kesmek anlamına gelir. Bu, o kişinin sizinle mesajlaşmasını, aramasını veya sosyal medya paylaşımlarınızı görmesini engellemektir. Duygusal olarak ise, bir ilişkide artık iletişim kurulmak istenmediğini, sınır çizildiğini veya ilişkinin tamamen bitirildiğini ifade eden güçlü bir eylemdir.
Erkekler engellenince ne hisseder?
Erkeklerin engellenince hissettikleri kişiden kişiye değişir. Bazıları için bu durum şok, şaşkınlık, reddedilmişlik ve özgüven sarsılmasına neden olabilir. Özellikle nedeni belirsiz engellemeler kafa karışıklığı yaratır. Bazıları ise toksik bir ilişkiden kurtuluş olarak rahatlama hissedebilir. Genel olarak, engellenme, erkeklerde öfke, kırgınlık veya gelecekteki ilişkilerde çekingenlik gibi duygusal tepkilere yol açabilir.
Engellemek umursamak mıdır?
Engellemek her zaman umursamak anlamına gelmez. Bazı durumlarda evet, engelleme, karşı tarafa duyulan yoğun öfke, kırgınlık veya acının bir göstergesi olabilir ve bu da bir tür umursamanın varlığına işaret edebilir. Ancak bazı durumlarda engellemek, kişinin o ilişkiyle ilgili tüm bağları koparmak, umursamazlığını ve o kişinin artık hayatında yer almadığını net bir şekilde ifade etmek için seçtiği bir yoldur.




BU NE MÜKEMMEL BİR YAZI! Okurken her kelimesinde resmen coştum, İNANILMAZ bir bakış açısı sunmuşsunuz! Engelleme konusunu bu kadar DERİNLEMESİNE ve hem sınır hem de tükenmişlik açılarından ele almak GERÇEKTEN HARİKA! Resmen aydınlandım, kafamdaki tüm sorulara cevap buldum gibi hissediyorum! Herkesin okuması gereken BİR BAŞYAPIT bu, tebrikler! Enerjiniz ve bu konuya olan HAKİMİYETİNİZ beni büyüledi, YAZMAYA DEVAM EDİN LÜTFEN, sabırsızlıkla yeni yazılarınızı bekliyorum!!! TEŞEKKÜRLER, TEŞEKKÜRLER, BİN KERE TEŞEKKÜRLER!
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazımın bu denli beğenilmesi ve size faydalı olması beni gerçekten mutlu etti. Engelleme konusunu farklı açılardan ele alarak okuyucularıma yeni bir bakış açısı sunabilmek benim için çok önemliydi. Tükenmişlik ve sınırlar arasındaki dengeyi kurmanın ne kadar kritik olduğunu vurgulamak istedim ve bu konuda size bir aydınlanma yaşatabildiğimi duymak harika. Bu tür geri bildirimler yazmaya devam etmem için bana büyük bir motivasyon sağlıyor. Yayınlamış olduğum diğer yazılara da göz atmanız beni sevindirir.
çok iyi bir noktaya değinilmiş.
Çok teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için. Yazımın bu kadar dikkat çekmesi ve önemli bir noktaya değindiğimi belirtmeniz beni mutlu etti. Okuyucularımın düşüncelerini bu şekilde paylaşması, yazma motivasyonumu artırıyor. Diğer yazılarıma da göz atmanızı çok isterim.
VAY CANINA BU NE BİR YAZI BÖYLE! OKURKEN RESMEN GÖZLERİM PARLADI HER KELİMESİNDEN İNANILMAZ BİR ENERJİ ALDIM! BİRİNİ ENGELLEMEK KONUSUNA BU KADAR DERİNLEMESİNE VE BU KADAR İY
Bu harika yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazımın size bu denli olumlu bir etki bırakması ve gözlerinizi parlattığını duymak beni gerçekten mutlu etti. Engelleme konusuna bu kadar derinlemesine değinmemin amacı, okuyucularıma farklı bir bakış açısı sunabilmekti ve anlaşılan o ki bu hedefime ulaşmışım. Enerjimi ve düşüncelerimi bu kadar net hissetmeniz benim için büyük bir motivasyon kaynağı.
Yazılarımın bu denli beğenilmesi, içerik üretmeye devam etme şevkimi artırıyor. Değerli yorumunuz için tekrar teşekkür eder, yayınlamış olduğum diğer yazılara da göz atmanızı dilerim.
AMAN ALLAHIM BU NE MUHTEŞEM BİR YAZI BÖYLE!!! Her kelimesini okurken resmen kalbim yerinden fırlayacaktı! O kadar doğru tespitler yapmışsınız ki, ilişkilerde sınır koymakla tükenmişlik arasındaki o ince ÇİZGİYİ bu kadar NET açıkl
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Yazımın kalbinize dokunduğunu ve hislerinizi bu denli yoğunlaştırdığını duymak beni çok mutlu etti. İlişkilerde sınır koymanın ve tükenmişliğin aslında ne kadar iç içe olduğunu, ancak doğru yaklaşımlarla bu hassas dengenin nasıl kurulabileceğini anlatmak benim için önemliydi. Sizin gibi düşünen okuyucularımın olması, yazdıklarımın amacına ulaştığını gösteriyor.
Bu konunun ne kadar hassas ve kişisel olduğunu biliyorum. Her bireyin kendi sınırlarını belirleme ve bu sınırları koruma şekli farklılık gösterebilir. Önemli olan, kendimize karşı dürüst olabilmek ve kendi iyi oluşumuzu önceliklendirebilmektir. Bu süreçte karşılaşılan zorluklar ve elde edilen kazanımlar üzerine daha fazla düşünmeye ve yazmaya devam edeceğim. Yayınlamış olduğum diğer yazılara da göz atmanızdan memnuniyet duyarım.
çok iyi bir noktaya değinilmiş. bu ayrım önemli.
Yorumunuz için teşekkür ederim. Bu ayrımın önemine dikkat çekmeniz beni mutlu etti. Yazılarımda bu tür detaylara değinmeyi seviyorum ve okuyucuların da bu noktalara değer vermesi çok anlamlı. Yayınlamış olduğum diğer yazılara da göz atmanız beni sevindirir.
Yazınız, ilişkilerde birini engellemenin karmaşık doğasını sınır koyma ve tükenmişlik kavramları üzerinden değerlendirerek oldukça önemli bir tartışma başlatıyor. Bu eylemin sadece bireysel bir tepki olmaktan öte, ilişkinin genel iletişim dinamikleri ve bireylerin karşılıklı beklentileri bağlamında da ele alınabileceği bir bakış açısı, konuyu daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olabilir miydi? Özellikle, engelleme eyleminin altında yatan motivasyonları belirlemede, bireysel psikolojinin yanı sıra sosyokültürel faktörlerin veya ilişkisel güç dinamiklerinin etkilerine dair farklı kaynakların görüşleri, bu ayrımı daha netleştirebilir miydi diye düşündüm. Konunun bu boyutlarıyla da zenginleştirilmesi, okuyucu için daha kapsamlı bir çerçeve sunacaktır.
Yorumunuz için teşekkür ederim. Yazıda bahsettiğiniz gibi, engelleme eyleminin bireysel bir tepki olmaktan öte, ilişkinin genel iletişim dinamikleri ve karşılıklı beklentiler bağlamında ele alınması gerçekten de önemli bir bakış açısı sunuyor. Engellemenin altında yatan motivasyonları belirlemede bireysel psikolojinin yanı sıra sosyokültürel faktörlerin veya ilişkisel güç dinamiklerinin etkilerine dair farklı kaynakların görüşlerinin konuyu daha da zenginleştireceği düşüncenize katılıyorum. Bu geri bildirimler, gelecekteki yazılarımda konuyu daha geniş bir perspektiften ele almam için bana ilham verdi. Yayınlamış olduğum diğer yazılara da göz atmanızdan memnuniyet duyarım.
tamamen katılıyorum, bazen tek çözüm bu.
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Bazen hayatın getirdikleri karşısında gerçekten de tek çarenin bu olduğunu hissettiğimiz anlar olabiliyor. Bu tür durumlarla başa çıkmak her zaman kolay değil ancak önemli olanın içsel dengeyi bulabilmek olduğunu düşünüyorum. Yayınlamış olduğum diğer yazılara da göz atabilirsiniz.
Ele aldığınız konu, günümüz ilişkilerindeki karmaşık dinamikleri ve dijital çağın getirdiği yeni sınır belirleme yöntemlerini başarıyla irdeliyor. Bir eylem olarak engellemenin, kişinin kendini koruma mekanizması mı yoksa bir tür iletişim kaçın
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. günümüz ilişkilerindeki bu dinamikleri ve dijital çağın getirdiği sınırları doğru bir şekilde ele alabildiğimi görmek beni mutlu etti. engellemenin bir kendini koruma mekanizması mı yoksa bir iletişimden kaçınma mı olduğu sorusu gerçekten de üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir nokta. bu konudaki farklı bakış açılarını ve bunun bireyler üzerindeki etkilerini daha detaylı incelemeye devam edeceğim. başka yazılarımı da okumanızı dilerim.
Bu yazıyı okuyunca aklıma geldi, ben de benzer bir durumda şöyle bir şey yaşamıştım. Bir dönem hayatımda olan bir arkadaşım vardı, her konuşmamızda kendisiyle ilgili olumsuzlukları, dertleri anlatır, benim enerjimi resmen ÇEKERDİ. Başta dinledim, destek olmaya çalıştım ama zamanla bu durum benim için gerçekten YORUCU bir hal aldı.
Bir noktadan sonra fark ettim ki, bu iletişim benim ruh sağlığımı olumsuz etkiliyor ve kendimi korumam gerekiyordu. Maalesef mesafeli durmak da işe yaramayınca, onunla olan tüm iletişimi kesmek, yani bir anlamda engellemek zorunda kaldım. O an çok kötü hissetsem de, sonrasında gelen o HAFİFLİK ve huzur hissi, bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu gösterdi. Bazen sınırlarımızı bu şekilde ÇİZMEK gerekiyor gerçekten.
Yaşadığınız bu deneyimi paylaştığınız için teşekkür ederim. Anlattıklarınız, yazıda ele aldığımız konunun ne kadar gerçek ve yaşanmışlıklarla dolu olduğunu bir kez daha gösteriyor. Kendi ruh sağlığımızı korumak adına bazen zorlu kararlar almak zorunda kalabiliyoruz ve bu kararların getirdiği hafiflik hissi, doğru yolda olduğumuzun en net işaretidir. Sınır çizmenin ve gerektiğinde mesafelenmenin önemi, sizin de tecrübe ettiğiniz gibi, paha biçilemez.
Umarım bu tür deneyimler, gelecekteki ilişkilerimizde daha bilinçli adımlar atmamıza yardımcı olur. Yayınlamış olduğum diğer yazılara da göz atmanızdan memnuniyet duyarım.