Kişisel Gelişim

Sürekli Yanlış Anlaşılmak Bir Rutin Haline Mi Geldi?

Bu yazıda ne var?
  • Sürekli yanlış anlaşılmak sebepleri?
  • Sürekli yanlış anlaşıldığını düşünmek
  • Neden hep yanlış anlaşılıyorum?
Yazıyı sesli olarak dinle

Sürekli yanlış anlaşılmak, bazen kendinizi uyumsuz, yalnız ve anlaşılmamış hissetmenize neden olabilir. Diğer insanlar sizi görmezden gelir veya duymaz gibi görünür ve sizi duyduklarında da açıklama yapmanızı isterler. Ancak her şeyi açıklamak ya da açıklık getirmek mümkün değildir.

Duygularınızın yeni, korkutucu, kafa karıştırıcı, saçma, mantıksız veya çok yoğun olması nedeniyle başkaları tarafından anlaşılamayacağınızı düşündüğünüzde, çok yalnız ve öfkeli ya da üzgün hissedebilirsiniz. Başkalarının sizi anlamaması, bu duyguların getirdiği bir sonuç olabilir. Hatta bu durum kişinin rezil olma korkusunu tetikler.

Bu anlaşılmama duygusu başkalarından mı yoksa kendimizden mi kaynaklanıyor? Neden hissettiklerimizi ifade etmek ve başkalarına anlatmak bazen bu kadar zor oluyor?

Sürekli yanlış anlaşılmak konulu bu yazımızı okumaya devam edin.

Kimse beni neden anlamıyor?

Bu soruya yanıt vermeden önce, sorunun içsel mi yoksa dışsal mı olduğunu belirlemek önemlidir.

Genellikle, anlaşılmama duygusunun sorumluluğunu tamamen çevremize yükleriz. Bize göre, her zaman diğerleri bizi anlamakta yetersizdir veya anlamayı reddeder. Ancak, anlaşılmamış hissetmek ya da yanlış anlaşıldığını düşünmek, içsel bir rahatsızlığın sonucu olabilir. Bu nedenle, sorunu daha iyi anlamak için dikkatli bir içsel değerlendirme yapmak önemlidir.

Önerilen Yazı: Kendini Değerli Hissetmek İçin Bir Nedene İhtiyacın Yok

Sürekli yanlış anlaşılmak aşırı duyarlılık mı?

sürekli yanlış anlaşılmak

Nedenini tam olarak bilmeden kendinizi farklı hissedebilirsiniz. Anlaşılmadığınızı hissediyor ve kendinizi “uzaylı” gibi hissettiğiniz kadar farklı hissediyor olabilirsiniz. Bu yüzden de diğer insanların sizi anlamadığını düşünüyorsunuz. Aslında siz de onları anlamıyorsunuz, bu sebeple sürekli “hep yanlış anlaşılıyorum” gibi bir şeyler tekrarlarsınız.

Yani siz, çevrenizdeki insanların sizi anlamadığını düşünüyorsunuz, ancak çevrenizdekiler de sizin onları anlamadığınızı düşünüyor.

Bu sadece bir çok sebepten sadece biriydi. Farklı olma hissi, yanlış anlama psikolojisine ve anlaşılma psikolojisine yol açabilir. Sürekli yanlış anlaşıldığını düşünmek sadece bununla sınırlı değildir. Gelin hep birlikte sürekli yanlış anlaşılma sebeplerine bir göz atalım.

Sürekli yanlış anlaşılmanın sebepleri

yanlış anlaşıldığını hissetmek

Kimse beni neden anlamıyor? Bu soruya yanıt vermeden önce, sorunun içsel mi yoksa dışsal mı olduğunu belirlemek önemlidir.

Kendinize doğru soruları sormaya başlayın. Anlaşılmamış hissetmenin nedeni, çevremize karşı fiziksel ve duygusal tutumlarımızda olabilir. Bu nedenle, diğerlerini suçlamadan önce kendimizi sorgulamak gerekir. Aşağıdaki soruları kendinize sorun:

Çevremle nasıl etkileşimde bulunuyorum?

Sosyal etkileşimlerin hüküm sürdüğü bir dünyada, her davranışımız ilişkilerimiz üzerinde olumlu veya olumsuz bir etki yaratabilir. Bu önemli soruya yanıt bulmak için zihninizi ve yaşam alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz gerekecektir.

Ben başkalarını anlamaya yeterli miyim?

Kimse beni anlamıyorsa, bu sadece yeterince açık fikirli olmadığım için mi? Anlaşılmamış hissetmek, şeyleri farklı açılardan değerlendirme yeteneğimizin olup olmamasından kaynaklanabilir. Sürekli yanlış anlayan insanlara bakıldığı zaman, genelde karşısındaki kişi kendini ifade edemediği için bir sorun oluşur.

Anlaşılmak için gerekeni yapıyor muyum?

Bazen farkında olmadan, başkalarının işleri kolaylaştırması için gerekli çabayı göstermiyoruz. Çevremizdekiler, bizi anlamak için bizim tarafımızdan küçük bir yardıma ihtiyaç duyabilir. Hakkında bilgisi olmadığı bir konu hakkında konuşurken, karşı tarafa bunu açıklamak gibi.

Öncelikle kendimi anlıyor muyum?

Bu sorgulama, diğerlerinin neden bizi anlamadığını anlamak için şüphesiz en gerekli olanıdır. Nitekim, Socrates “Kendini tanı” diyerek, gerektiğinde kendimizi sorgulamaya teşvik etmemiş miydi? Bu yüzden, kendimizi tanımak için çaba göstermeliyiz.

Sürekli yanlış anlaşıldığını düşünmek, bazen kuruntu olabilir. Buna da dikkat etmek gerekir.

Tahmin edilme arzusu

Bazen de vücudunuzda ve kafanızda öyle şeyler hissedersiniz ki bunları hisseden tek kişi sizmişsiniz gibi gelir. Başkalarının ne hissettiğimizi tahmin edebilmesini isteriz. Aşık olduğumuzda, sevdiğimizi söylemeye cesaret edemediğimiz kişiye “işaretler” göndermeye çalışırız ve karşımızdaki kişi duygularımızın bu “işaretlerini” algılayamazsa çok mutsuz olabiliriz.

Kendimizi kötü hissettiğimiz zamanlar da vardır; acı, hayal kırıklığı (istediğimizi elde edemediğimizde) veya ev taşıma, yakınımızın ölümü, duygusal bir ayrılık gibi sıkıntılı bir olay hayatı dolu dolu yaşamamızı engeller. Depresyonda olduğumuzda, genellikle bize neler olduğunu anlamakta zorlanırız ve bunu ifade etmek daha da karmaşıktır.

Bir kez daha, kendimizi açıklamak için çaba sarf etmek zorunda kalmadan anlaşılmayı umarız. Ancak diğer insanlar da kendi kaygılarıyla meşguldür ve bazen bir şeylerin yanlış gittiğini hissetseler bile, dikkatlerini çekmenin en kolay yolu yine de sormaktır.

Farklı olduğunu düşünmek

Farklı hissettiğimizde veya farklı olduğumuzda, olayları görme şeklimiz aynı olmadığında, başkalarının bizi anlayamayacağını düşünme eğiliminde oluruz. Anlaşılmak istemeyebiliriz, anlatmaya çalışmaktan vazgeçebiliriz çünkü ne söylersek söyleyelim başkalarının anlamayacağı izlenimine kapılırız… İzole oluruz.

Bazı duygular çok mahremdir ve acı çektiğimizde her zaman başkalarının bizi acı çekerken görmesini istemeyiz. Alçakgönüllülükten ya da onları korumaya çalışmaktan dolayı, bazen göründüğünden daha basit olan bir durumu gizleyebiliriz. Örneğin, sevdiğimiz kişiye etkilendiğimiz için onu öpemeyeceğimizi söylemek yerine, ondan kaçmaya, ondan uzak durmaya ve hatta bazen biraz agresif olmaya başlarız.

Yanlış Anlaşılmamak İçin Ne Yapabiliriz?

yanlış anlaşılan insan

Bazen ilişkilerde yanlış anlaşılmalar olabilir. Erkek veya kadın tarafı artık bunlar ile baş etmek istemeyebilir. Özellikle bazı ilişkilerde sürekli yanlış anlaşılma korkusu hat safhada. Örneğin bir arkadaş ortamında yabancı bir kişiye selam verirken bile “acaba yanlış anlaşılır mı” gibi düşünceler aklınızdan geçebilir.

1. İyi Bir Çevre Edinin

Sürekli yanlış anlaşılmak, genellikle yanlış bir çevrede bulunmaktan kaynaklanabilir. Çevrenizdeki insanlar, sizin değerlerinize, yaşam tarzınıza, kültürünüze veya sosyal seviyenize uymadığında, anlaşılmama hissi kaçınılmaz olabilir. Bu nedenle, kendinizi iyi hissetmek istiyorsanız, çevrenizdeki insanları dikkatli seçmelisiniz.

2. Farklı Olma Hissini Kabul Edin

Kendinizi farklı hissediyorsanız ve çevrenizdeki insanlarla uyum sağlayamıyorsanız, bu hissi kabul etmek önemlidir. Farklılık hissi, aslında hayatınızda bir şeyleri değiştirmeniz gerektiğine dair bir mesaj olabilir. Bu değişiklikler, sizi daha iyi bir yere getirebilir ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilir.

3. Kendinizi Tanıyın ve Kabul Edin

Kendi doğanızı anlamak ve kabul etmek, kişisel gelişim yolunda atılacak ilk adımdır. Kendi özelliklerinizi, güçlü ve zayıf yönlerinizi tanıyın. Kişisel gelişim araçları ve psikolojik testler bu konuda size yardımcı olabilir. Kendinizi kabul ettiğinizde, kendinize olan güveniniz artar ve başkalarının sizi anlamaması sizi daha az rahatsız eder.

4. Zayıf Yönleriniz Üzerinde Çalışın

Her bireyin zayıf yönleri vardır ve bu zayıf yönler üzerinde çalışmak, kişisel gelişimin önemli bir parçasıdır. Zayıf yönlerinizi tanıyın ve bu alanlarda kendinizi geliştirmek için çaba gösterin. Bu, hem kendinizi daha iyi anlamanızı sağlar hem de başkalarının sizi daha iyi anlamasına yardımcı olur.

5. İletişim Becerilerinizi Geliştirin

İletişim, anlaşılmanın anahtarıdır. Duygularınızı ve düşüncelerinizi net ve açık bir şekilde ifade etmeyi öğrenin. Karşınızdakinin sizi daha iyi anlaması için çaba gösterin. Dinlemeyi öğrenin ve karşınızdaki kişinin bakış açısını anlamaya çalışın. Empati kurmak, karşılıklı anlayışı artırır ve yanlış anlaşılmaları azaltır.

6. Farklılıkları Kabul Edin ve Hoşgörülü Olun

Her bireyin farklı olduğunu kabul edin ve bu farklılıklara karşı hoşgörülü olun. Kendi düşüncelerinizi ve duygularınızı ifade ederken, başkalarının da farklı bakış açılarına sahip olabileceğini unutmayın. Hoşgörü ve açık fikirli olmak, yanlış anlaşılmaları minimize eder ve sağlıklı ilişkiler kurmanıza yardımcı olur.

7. Kendinizi Anlatın

Başkalarının sizi anlamasını istiyorsanız, kendinizi doğru ifade etmeniz önemlidir. Kendinizle ilgili açık olun ve başkalarının sizi tanımasına izin verin. Kendinizi anlatmak, anlaşılmanın ilk adımıdır ve bu adımı atmak, başkalarının sizi daha iyi anlamasına yardımcı olur.


Bu yazıda sürekli yanlış anlaşılmak konusunu işledik. Umarız bu yazı hoşunuza gitmiştir. Bir sorunuz var ise, aşağıdaki instagram hesabımızdan bizimle iletişime geçebilirsiniz. Unutmayın, bazen de yanlış anlaşıldığınız kişiler birer cahil olabilir 🙂

Sürekli yanlış anlaşıldığını düşünmek konulu yazımızda kullanılan kaynaklar:👇

https://www.forbes.com/sites/remyblumenfeld/2019/05/12/9-reasons-why-people-misunderstand-you-and-what-to-do-about-it/
https://www.learning-mind.com/feel-alone-and-misunderstood/

Veronika

Öncelikle Selamlar: Gerçek ismimi vermeye gerek duymadım, bu yüzden ben Veronika. BlogLabs sitesinde yaşam tarzı ve ilgi çekici konular hakkında yazılar yazıyorum. Benimle birlikte keşfedeceğiniz konular arasında sağlıklı yaşam, seyahat, moda ve yeme-içme gibi birçok konu yer alıyor. Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon fakültesinde öğrenciyim. Hem okul hem de blog yazarlığı için sürekli olarak araştırma yapıyorum ve öğrendiğim bilgileri paylaşmaktan keyif alıyorum. Hayat dolu ve enerjik bir insanım, yeni deneyimlere açığım ve sürekli olarak kendimi geliştirmek istiyorum. Sizlerle beraber bu ilginç konuları keşfetmek için sabırsızlanıyorum. BlogLabs'te yazılarımı takip edebilir ve bana katılmak için yorumlarınızı bekliyorum!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


Başa dön tuşu